Fesih bildirim (İhbar) süreleri 2020 yılında da İş Hukukunun en çok merak edilen, işçi ve işveren tarafından araştırılan konularından biri. Zira belirsiz süreli iş sözleşmelerinin feshi halinde ihbar süresi ve bu süreye riayet edilip edilmediği oldukça önem arz ediyor. Eğer işçi ya da işveren belirsiz süreli iş sözleşmesini 4857 Sayılı İş Kanununun 17. Maddesinde yer alan sürelere uygun olarak sona erdirmemiş ise iş ilişkisinin karşı tarafına bir İhbar Tazminatı ödemekle yükümlü olacaktır. Ödenecek tazminatın miktarı söz konusu işyerinde işçinin son aldığı ücret ile doğru orantılıdır. Yani işten bildirimsiz istifa eden ya da iş sözleşmesi bildirimsiz olarak feshedilen işçinin maaşı ne kadar yüksekse hak ettiği İhbar Tazminatı da o kadar yüksek olacaktır.
Fesih Bildirim (İhbar) Süreleri 2020 Hesaplama Tablosu
İhbar süresi 2020 yılı için de önceki yıllarla aynı seviye devam ediyor. Halihazırda çok sık olarak güncellenmeyen İş Kanununda böyle bir değişiklik beklemek de açıkçası çok mantıklı değil. Ancak fesih bildirim süresinin hesaplanmasında önemli olan birkaç noktanın tekrar belirtilmesi gerektiğini de düşünmekteyiz. Öncelikle Fesih Bildirim (İhbar) Süreleri için de işçinin kıdemiyle doğru orantılıdır. Kanun koyucu bu düzenleme ile uzun süreli çalışmalarda hem işçiyi hem de işvereni korumaya çalışmıştır.
Kıdem Süresi | 2020 Yılında İhbar Süresi |
6 ay çalışan işçi ihbar süresi | 2 hafta |
18 ay çalışan işçi ihbar süresi | 4 hafta |
36 ay çalışan işçi ihbar süresi | 6 hafta |
36 aydan fazla çalışan işçi ihbar süresi | 8 hafta |
Belirtilen sürelerin asgari süreler olduğu ifadesi kanunda yer almaktadır. Yani işçi ve işveren aralarında imzalayacakları bir sözleşme ile Fesih bildirim (İhbar) süreleri 2020 yılı için öngörülen asgari süreden daha yukarı da çekebilir. Ancak daha aşağı çekemeyeceklerdir.
Fesih Bildirim (İhbar) Süreleri 2020 Yılında Ne Zaman başlar?
İş kanununda yer alan ve 2 hafta ile 8 hafta arasında değişkenlik gösteren fesih bildirim süreleri fesih beyanının karşı tarafa ulaşmasından bir sonraki günden itibaren başlayacaktır. Yani, 1 Temmuz 2020 tarihinde kendisine noter kanalıyla fesih bildirimi gönderilen işçinin iş sözleşmesinin kalan süresi 2 Temmuz 2020 tarihinden itibaren hesaplanmaya başlanacaktır. Bu süre içerisinde de çalışılmaya devam edilmeli, ancak sürenin sona ermesi tarihinden itibaren işyerine gidilmesi terk edilmelidir.
İhbar süresi içerisinde işçinin işe gitmesi gereklidir. Ancak işveren işçiye iş araması için gerekli ve yeterli bir süre de tayin etmelidir. Kanunda doğrudan yer alan bu düzenlemeye riayet edilmemesi halinde işçi aleyhine düzenlenen yaptırımlar bulunmaktadır. Ancak işçiye iş arama izni verilmemesi halinde çalıştığı süredeki ücretinin %100 zamlı olarak kendisine ödenmesi gereklidir.
2020 Fesih (İhbar) Bildirim Dilekçesi Örneği
Samsun ilinde bulunan …… LTD. ŞTİ. ünvanına sahip …. İşyeri SGK sicil numarasına sahip işletmenizde 01.01.2019 – 06.08.2020 tarihleri arasında çalışmış bulunmaktayım.
………. nedeniyle artık işyerinizde çalışamaz duruma gelmiş haldeyim. İş sözleşmemi 08.09.2020 tarihine sona erdireceğimi tarafınıza ihbar etmekteyim.
4857 S.K. uyarınca 6 haftalık ihbar (fesih bildirim) sürem mevcuttur. Fesih bildiriminin tarafınıza tebliğinden itibaren tarafıma her gün en az 2 saat yeni iş arama izni verilmesi gerektiğini iş akdimin sona ereceği tarihte tüm işçilik alacaklarımın tarafıma ödenmesini ihbar ederim.
Genellikle noter kanalı ile gönderilen İhbar dilekçesi örneği yukarıda yer almaktadır. Eğer işveren tarafındaysanız işçiye gönderecek olduğunuz Fesih Bildirim dilekçesi örneği için bir Samsun İş Hukuku Avukatı ile görüşebilir ve geçerli bir ihtarname hazırlatabilirsiniz.
Fesih Bildirim (İhbar) Süreleri 2020 Yılı Yargıtay Kararları
Emeklilik Nedeniyle Fesihte İhbar Tazminatı
Davacının ihbar tazminatına hak kazanıp kazanmadığı taraflar arasında uyuşmazlık konusudur. İhbar tazminatı, belirsiz süreli iş sözleşmesini haklı bir nedeni olmaksızın ve usulüne uygun bildirim süresi tanımadan fesheden tarafın, karşı tarafa ödemesi gereken bir tazminattır. Buna göre, öncelikle iş sözleşmesinin 4857 Sayılı İş Kanunu’nun 24 ve 25. madde yazılı olan nedenlere dayanmaksızın feshedilmiş olması ve 4857 Sayılı Kanun’un 17. maddesinde belirtilen şekilde usulüne uygun olarak ihbar süresi tanınmamış olması halinde ihbar tazminatı ödenmelidir. Yine haklı fesih nedenine rağmen işçi ya da işverenin 26. maddede öngörülen hak düşürücü süre içinde fesih yoluna gitmemeleri halinde sonraki fesihlerde karşı tarafa ihbar tazminatı ödeme yükümlülüğü doğar.
İhbar tazminatı iş sözleşmesini fesheden tarafın karşı tarafa ödemesi gereken bir tazminat olduğu için, iş sözleşmesini fesheden tarafın feshi haklı bir nedene dayansa dahi, ihbar tazminatına hak kazanması mümkün olmaz. Yine, işçinin mülga 1475 Sayılı Kanun’un 14. maddesi hükümleri uyarınca emeklilik, muvazzaf askerlik, evlilik gibi sebeplerle iş sözleşmesini feshetmesi durumunda ihbar tazminatı talep hakkı bulunmamaktadır. Anılan fesihlerde işveren de ihbar tazminatı talep edemez. (22. HD 2017/3541 E. 2017/9378 K.)
Tutuklanan İşçinin İhbar (Fesih Bildirim) Süreleri
4857 sayılı İş Kanunu’nun 25. maddesinin (IV) numaralı bendinde işçinin gözaltına alınması veya tutuklanması üzerine devamsızlığın aynı Kanunun 17. maddesinde sözü edilen bildirim süresini aşması durumunda, işverenin derhal fesih hakkı olduğu hükme bağlanmıştır. İş akdini Kanunun değinilen 25/IV maddesi uyarınca fesheden işverenin, kıdem tazminatı ödemesi gerekir ise de işverenin bu durumda bildirim şartına uyma ve ihbar tazminatı yükümlülüğü bulunmamaktadır. Madde düzenlemesinden amaç, işçinin gözaltına alınması veya tutuklanması üzerine önel içinde tahliye olması halinde mazerete dayanan bu durum nedeni ile iş ilişkisinin devamının sağlanmasıdır. Ancak tutukluluk bildirim süresini geçmiş ise işverene derhal fesih hakkı vermektedir.
Somut uyuşmazlıkta, davacının tutukluluğundan haberi olmayan davalı işveren, davacının 31.01.2013 tarihinden sonra devamsızlık yapması nedeni ile 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25/II.g maddesi uyarınca (ardı ardına iki iş günü mazeretsiz ve izinsiz gelmeme nedeni ile) haklı nedenle feshetmiştir. Davalı işveren burada tutuklanmaya dayanmamıştır. Davacının devamsızlığının tutuklanmaya dayandığı daha sonra anlaşılmaktadır. Ne var ki davacının bu devamsızlığı yukarda belirtilen hüküm uyarınca 8 haftalık önel süresi olan 56 günü geçmekte olup, davacı 24.04.2013 tarihinde tahliye olmuştur. İşverenin derhal fesih hakkı 29.03.2013 tarihinde doğmuştur. Davacı bu süreden önce tahliye olsa idi fesih haksız olacaktı. Ancak tutukluluğu bildirim süresini aştığına göre işverenin feshi 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25/IV. maddesi uyarınca haklı nedene dayanmaktadır. Davacı bu durumda kıdem tazminatına hak kazanır ise de, ihbar tazminatına hak kazanamaz. İhbar tazminatının reddi yerine kabulü hatalıdır. (9. HD 2015/7375 E. 2018/575 K.)