Anlaşmalı boşanma şartlarının değiştirilmesi, yani anlaşmalı boşanma protokolünde kendi imzasıyla nafaka, tazminat, velayet gibi hususları kabul eden kimsenin daha sonra bu hususların değiştirilmesi için dava açabilir. Elbette kişinin davayı açmakta haklı olması, kötü niyetli olarak hareket etmemesi gerekir.
Anlaşmalı boşanmada kadına nafaka ya da çocuğa nafaka hususlarında kararlaştırılan nafaka bedeli daha sonra açılabilecek bir nafaka davası ile değiştirilebilir. Taraflar arasında imzalanan sözleşmeye hakimin müdahalesini talep eden kimse sözleşmenin imzalandığı tarihten sonra ekonomik şartlarının ağırlaştığını ileri sürebilir. Bu durum ancak bir hakim kararı ile tespit edilebilecektir. Davacının iddiasını ispat edebilmesi de zorunlu olduğundan sürecin bir Samsun Anlaşmalı Boşanma Davası Avukatı ile yürütülmesi faydalı olacaktır.
Anlaşmalı Boşanmadan Sonra Nafaka Kaldırılabilir mi?
Anlaşmalı boşanma protokolünde kabul edilen nafakanın daha sonra kaldırılmasının istenmesi kural olarak iyiniyet ilkesine aykırı kabul edilir. Ancak davacı, ekonomik şartların kendisi için ağırlaştığını Samsun Aile Mahkemesi hakimine ispat edebilirse nafakanın azaltılmasını ya da tamamen kaldırılmasını sağlayabilir. Emsal nitelikte Samsun Bölge Adliye Mahkemesi kararları da bu yöndedir.
Anlaşmalı boşanmadan sonra kadının çalışmaya başlaması daha sonra nafakanın kaldırılması davası açabilmek için bir sebep olarak kabul edilebilir. Ancak kadın, anlaşmalı boşanma davası açılırken de çalışmakta ise davacının davası reddedilecektir. Mahkeme, davacı ve davalının ekonomik ve sosyal durumlarını inceleyerek ekonomik koşulların değişip değişmediği hususunda kanaat getirdikten sonra bir karar verecektir. Davacının haklı bulunması durumunda anlaşmalı boşanma şartlarının değiştirilmesi söz konusu olur.
Anlaşmalı Boşanma Davasından Sonra Şartların Değiştirilmesi
Anlaşmalı boşanma davası görülmekteyken içerisinde bulunduğu ekonomik ve sosyal şartlar değişime uğrayan kimse Samsun Aile Mahkemesinde açacak olduğu dava ile hakimden bu şartların değiştirilmesini isteyebilir. Anlaşmalı boşanmada nafaka ödemeyi kabul edenin daha sonra vazgeçme hakkı vardır da denilebilir.
Anlaşmalı boşanma protokollerinde nafaka, tazminat gibi hususların yanında ev kirası, faturalar, ev aidatı gibi hususların da bir tarafça ödenebileceği kararlaştırılabilir. Kişilerin ekonomik durumlarının çok hızlı değişebildiği günümüzde yalnızca boşanma gayesi ile tüm şartları kabul eden kimsenin fakirliğe düşmesi halinde artık bu şartları karşılayamayacağı kabul edilir. Nafaka borcunun yerine getirilmemesi durumunda kanunda nafaka borçlusu için hapis cezasının öngörüldüğü de düşünüldüğünde davacıların haklı bir menfaati olduğu aşikardır.
Anlaşmalı Boşanma Şartlarının Değiştirilmesi Hakkında Yargıtay Kararları
Kadının Çalışmaya Başlaması Durumunda Nafaka
Her ne kadar davalı kadının boşanma kararının kesinleşmesi sonrasında çalışmaya başlayarak asgari ücret miktarı üzerinde bir geliri olduğu saptanmış ise de; davalı kadının tarafların anlaşmalı olarak boşandıkları tarih ve öncesinde de çalıştığının anlaşılması ve bu duruma karşın davacının sırf boşanmayı sağlayabilmek için taraflar arasındaki protokol doğrultusunda yoksulluk nafakası ödemeyi kabul etmesi sonrasında aradan geçen çok kısa süre içerisinde eldeki davanın açılması karşısında, söz konusu talebin iyiniyet ve sözleşmeye bağlılık ilkeleri ile bağdaşmayacağı hususu değerlendirilmeden, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
Nafaka Artış Oranının Değiştirilmesi
Tarafların anlaşmalı boşandıkları; söz konusu karar ile müşterek çocuk için aylık iştirak nafakasına hükmedildiği, nafakanın boşanma protokolü uyarınca yıllık %20 artışına karar verildiği; iştirak nafakasının kaldırılması veya indirilmesi istemiyle açılan iş bu davanın yaklaşık dokuz yıl sonra açıldığı, davalı annenin işçi olarak çalıştığı, aylık gelirinin olduğu, aylık kira ödediği, davacının ise sosyal ve ekonomik araştırmasının adreste bulunmadığından yapılamadığı anlaşılmıştır. Buna göre, Mahkemece, davacı babanın boşanma davasından sonra ekonomik durumunda olağanüstü bir değişikliğin olup olmadığı üzerinde durulup, boşanma davasındaki şartlar ile bu dava tarihindeki şartlar değerlendirilerek, müşterek çocuğun artan ihtiyaçları da dikkate alınarak bir karar verilmesi gerekir.
Kadına Miras Kalması Durumunda Nafaka
Toplanan delillerden, davacı kocanın anlaşmalı boşanma davasından sonra, Bankadan aldığı kredi borçlarını ödemek için bir kısım taşınmazlarını satmak zorunda kaldığı ve bu nedenle gelirinin öncekine nazaran azaldığı, davalı kadının da anlaşmalı boşanma sırasında tarafların da bilgisi dâhilinde olan, davalının babasından kalan taşınmaz üzerine yapılan inşaattan dokuz daire ve dört dükkan düştüğü ve yaşlılık aylığı bağlandığı anlaşılmaktadır. O hâlde mahkemece, davalının babasından kalan taşınmaz üzerine yapılan inşaatın tamamlanıp da sözü edilen dokuz daire ve dört dükkanın davalıya teslim edilip edilmediği araştırılıp, teslim edilmişse davalının gelirinde öncekine nazaran iyileşme olduğu değerlendirilerek, çoğun içinde az da vardır kuralı gereğince nafakanın tümüyle kaldırılması yerine, uygun bir miktar indirilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekir.