Basit Cinsel Saldırı Suçu

12.08.2020
4.475
Basit Cinsel Saldırı Suçu

Basit cinsel saldırı suçu Türk Ceza Kanunu’nun 102. maddesinde düzenlenmiş olmakla birlikte fiili işleyen sanık aleyhinde uzun süreli hapis cezası öngörülen bir suçtur. Ceza yasamızda her suç için bir toplumsal menfaat öngörülmüştür. Cinsel saldırı suçu ile korunmak istenen toplumsal menfaat ise bireyin vücut bütünlüğüdür. Basit cinsel saldırı suçunun cezası olan hapis cezası süresinin yüksek tutulmasının nedeni de bu hususta caydırıcılığı sağlamaktır.

İlk paragrafta anılan maddenin birinci fıkrasına göre “vücut dokunulmazlığının cinsel davranışlarla ihlali” basit cinsel saldırı suçunu oluşturmaktadır. Öğreti ve uygulamaya göre bu suçun konusu, üzerinde cinsel saldırı gerçekleştirilen ve cinsel davranışlardan etiklenecek olan yaşayan insanın bedeni ve cinsel bütünlüğüdür.

Basit Cinsel Saldırı Suçunun Unsurları

Basit cinsel saldırı suçu için kabul edilen maddi unsur cinsel içerikli fiziksel temastır. Kanun koyucunun yasa maddesi ve gerekçesinde ifade ettiği düzenlemeye göre cinsel nitelikteki her türlü eylem cinsel saldırı suçuna sebep olabilir. Şüpheli veya sanığın gerçekleştirdiği eylemin vücuda temas içeren cinsel tatmin amaçlı olması basit cinsel saldırı suçunun varlığının kabulü için yeterli görülür.

Sanık ya da şüphelinin cinsel tatmin içermeyen davranışları basit cinsel saldırı suçu oluşumuna sebep vermez. Bu tür davranışlar 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun diğer hükümlerine göre cezalandırılır. Yargılamaya bakmakla yetkili olan Asliye Ceza Mahkemesi hakimi, sanığın davranışlarının cinsel tatmin gayesi içerip içermediğini incelemesi gerekir.

Cinsel Saldırı Olarak Kabul Edilen Eylemler

Basit cinsel saldırı suçu kapsamında kabul edilen eylemlerin neler olduğu yasa maddesinde ya da madde gerekçesinde açıkça ifade edilmemiştir. Hangi fiilin cinsel amaçlı olduğunun her somut olayda kanıtlara ve gerçekleştirilme biçimine göre hakim tarafından ayrı ayrı değerlendirilmesi gerekmektedir. Emsal Yargıtay kararları değerlendirildiğinde sıklıkla karşılaşılan cinsel saldırı eylemleri aşağıdaki gibi örneklenebilir:

  • Şüpheli ya da sanık, mağdurun bedenine yöneltilen organ veya cismin (örneğin penis veya vibrilatör gibi) cinsel motifli olması,
  • Saldırıya maruz kalan vücut bölgesinin cinsel hassasiyete sahip “erojen” bir bölge olması (örneğin anüs, penis, vajina, testis vs.)
  • Hareketlerin bütünlüğü içerisinde cinsel öğe, yoğunluk ve gaye taşıdığının belirlenmesi halinde cinsel nitelikte olduğu veya cinsel amaçlı kabul edilmektedir.

Uygulamada vücudun cinsel duyarlılığa sahip olmayan bölgelerine yönelik veya cinsel organlarla gerçekleştirilmeyen olaylarda bedensel temasların cinsel amaçlı olup olmadığını belirlemekte güçlük yaşanmaktadır. Kullanılan cismin vücuda ithal edilmemesi, suça teşebbüs için gerekli olan “elverişli vasıta” koşulunun gerçekleşmesini ve buna bağlı olarak nitelikli cinsel saldırıya teşebbüs suçunun oluşumunu engeller. 

Basit Cinsel Saldırının İspatı

Mahkeme önünde Basit Cinsel Saldırının ispatı önemlidir. Zira sanığa isnat edilen suç ve buna bağlı olarak hükmedilecek cezanın tayini ispat üzerine gerçekleşecektir. Ceza Hukukumuzda “Şüpheden sanık yararlanır” ilkesinin uygulanıyor olması nedeniyle Cinsel Saldırı ispat edilmediği sürece sanığa ceza verilemeyecektir. Ancak uygulamada sıklıkla bu ilkenin ihlal edildiği ve yeterli delil olmamasına karşın sanığa ceza verildiği görülmektedir.

Basit Cinsel Saldırı suçunda ispat için yalnızca mağdurun beyanı yeterli olmamaktadır. Esasında davanın seyrini belirleyen asıl Cinsel Saldırı delili Adli Tıp raporudur. Kurum tarafından mağdur üzerinde yapılan muayene neticesinde herhangi bir ize rastlanıp rastlanmadığı suçun da işlenip işlenmediği hususunda esas alınan noktadır. Yine her olay özelinde farklı deliller de mahkeme huzuruna getirilebilir.

Cinsel Saldırı Suçunda Hapis Cezası

Basit Cinsel Saldırıda hapis cezası fiilin gerçekleşme seviyesine göre iki kısma ayrılmıştır. TCK 102/1 maddesinde ilk olarak vücut dokunulmazlığının ihlal edilmesi hali düzenlenmiş ikinci maddede ise suçun sarkıntılık aşamasında kalması durumunda sanığa verilecek cezaya yer verilmiştir. Maddede düzenlenen ceza miktarları aşağıdaki gibidir.

  • Cinsel davranışlarla bir kimsenin vücut dokunulmazlığını ihlâl eden kişi, mağdurun şikâyeti üzerine, beş yıldan on yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
  • Cinsel davranışın sarkıntılık düzeyinde kalması hâlinde iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası verilir.

Basit Cinsel Saldırıda Denetimli Serbestlik düzenlemeleri istisna tutulmuştur. Diğer suçlar gibi hükümlünün 3 yıl cezasının kalması durumunda değil ancak 1 yıl cezasının kalması durumunda Denetimli Serbestlik uygulanacaktır.

Basit Cinsel Saldırı Suçunda Gönüllü Vazgeçme

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 36. maddesinde düzenlenen gönüllü vazgeçme, basit saldırı suçu için de uygulama alanı bulmaktadır. Cinsel saldırı olarak kabul edilebilir nitelikteki eylem ve hareketlerini ciddi bir engel olmaksızın ileri götürmeyen şüpheli ya da sanığın bu suçu işlemekten gönüllü olarak vazgeçtiği kabul edilmektedir. Gönüllü vazgeçmenin kabul edilmesi için aşağıdaki hususların varlığı aranır:

  • Kasten bir suç işlemek için eyleme başlanmalı,
  • Suç tam olarak işlenmeden önce vazgeçilmeli,
  • Vazgeçme eylemi gönüllü olarak yapılmalı,
  • Vazgeçme için şüpheli ya da sanık çaba göstermelidir.

Bu hususta önemle incelenmesi gereken nokta şüpheli ya da sanığın bu eylemden gönüllü olarak mı yoksa elinde olmayan nedenlerle mi vazgeçtiğidir. Hareketlerine doğrudan doğruya başlayıp da elinde olmayan sebeple bu eyleme devam edemeyen kimse Türk Ceza Kanunu’nun 36. maddesi kapsamında basit cinsel saldırı suçu teşebbüs hükümleriyle cezalandırılması gerekir.

Basit Cinsel Saldırıda Beraat

Yargılanan sanığın Basit Cinsel Saldırı suçunda Beraat Kararı alabilmesi için üzerine isnat edilen suçun işlenmediği kanaatinin dava sırasında hakim üzerinde oluşması gerekmektedir. Beraat kararı alınabilmesi için sanığın savunmasını sağlam ve gerçekçi olgulara dayandırması, yaşandığı iddia edilen olayla kendisi arasında bağlantı kurulmasını engellemesi gerekmektedir. Bu noktada sanığın lehine olabilecek en iyi durum şüphesiz ki Basit Cinsel Saldırıda delil yetersizliği durumunun söz konusu olmasıdır. Gerçekten de böyle bir durumda yargılamayı yapan mahkeme sanık aleyhine cezaya hükmedemeyecektir. Yine sanık gerçekleştiği iddia edilen olay esnasında başka bir yerde bulunduğunu tanıklar aracılığı ile ispat edebilirse suçtan beraat edebilecektir. Sanığın Cinsel Saldırıda beraat etmesi durumunda sabıka kaydına herhangi bir işleme de olmayacaktır.  

Şikayetten Vazgeçme ve Uzlaştırma

Basit cinsel saldırı suçu, Türk Ceza Kanunu’nun 102. maddesi kapsamında şikayete bağlı suçlardan biri olarak ifade edilmektedir. Mağdura vücut bütünlüğünün ihlal edilmesi sebebiyle şikayette bulunma veya şikayetinden vazgeçme imkanı tanınmıştır. Bu suç, takibi şikayete bağlı suçlar arasında yer aldığından, mağdur şikayetini geri çekebilir.

Soruşturma aşamasında ya da kovuşturma aşamasında mağdurun şikayetinden vazgeçmesi halinde hakim tarafından davanın düşürülmesine karar verilmelidir. Önemle belirtmek gerekir ki yalnızca suçun basit hali için şikayetten vazgeçme hali düzenlenmiş olup suçun nitelikli hali ya da çocuğun cinsel istismarı suçunda şikayetten vazgeçme hali düzenlenmemiştir. 

Basit Cinsel Saldırı Hakkında Yargıtay Kararları

Cinsel Saldırı ve Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçu

Sanıklarla cinsel ilişkiye girmek istemeyen mağdurenin araca binmesini sağlamaları, ardından aracı farklı bir istikamete doğru sürmeleri, bir süre sonra araçtan inerek kaçmaya çalışan mağdurenin kolundan ve kemerinden tutmaları, tokat atıp cebir uygulayarak kaçmasını engellemeye çalışmaları, takiben ellerinden kurtulup bir evin bahçesine sığınmasına rağmen evin önünde ve civarında bekleyerek jandarma görevlilerinin gelmesine kadar orada kalmaya mecbur etmeleri, uygulanan hileli davranış ve cebir şiddetin tamamen bir yere gitme hürriyetinden yoksun bırakmak amacına yönelik olması,

Sanıkların eylemlerine bağlı olarak uzunca bir süre mağdurenin kendi istek ve iradesi çerçevesinde hareket edememesi ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun bireylerin serbest bir şekilde hareket etme, bir yere gitme veya bir yerde kalma özgürlüğünü koruma altına alması hususları birlikte değerlendirildiğinde, sanıkların hile ve cebirle gerçekleştirdikleri eylemlerinin TCK’nın 109. maddesinin ikinci fıkrasında düzenlenen kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu oluşturduğu kabul edilmelidir.

Cinsel Saldırı ve Cinsel İstismar Suçlarının Farkı

Müdür yardımcısı odasında bulundukları süre zarfında sanığın, katılan mağdurenin önce bacaklarının üst tarafına, daha sonra diz kapağı kısmına, ardından tekrar bacağına dokunduğu, yine katılan mağdurenin beline dokunması üzerine katılan mağdurenin “Huylandım tikim var.” demesine karşın eylemini tekrar ettiği, en son katılan mağdure odadan çıkmak isterken onu kendisine çekip kıyafetleri üzerinden cinsel organıyla kalçasına temasta bulunduğu hususları birlikte değerlendirildiğinde,

Sanığın ani bir hareket niteliğinde olmayıp süreklilik gösteren cinsel davranışlarını, katılan mağdurenin vücudunun farklı yerlerine dokunmak suretiyle ısrarlı bir şekilde sürdürmesi ve katılan mağdureye yönelik bu davranışlarını uzun bir süre devam ettirmesi karşısında, sanığın eyleminin sarkıntılık düzeyini aşarak TCK’nın 103. maddesinin birinci fıkrasının ilk cümlesi kapsamında kalan çocuğun basit cinsel istismarı suçunu oluşturduğu kabul edilmelidir.

Boyundan Öpmek Şeklinde Cinsel Saldırı Suçu

Sanığın olay tarihinde yalnız olan mağdureyi boynundan öpmeye çalışması, mağdurenin geri çekilmesi nedeniyle eylemini gerçekleştirememesi, bu defa apartmanın bodrumunda bir şey vereceğini söyleyerek bodrum katına inmeyi teklif etmesi, mağdurenin, cep telefonuna çağrı bırakmasını sağlamak suretiyle oyalayarak yanından ayrılmak istediği sırada sanığın aniden mağdurenin yüzüne ve gözlerine biber gazı sıkması,

Mağdurenin bağırarak yardım istemesi üzerine sanığın eylemine bu engel durum nedeniyle son vermek zorunda kalması, sanığın mağdureyi önce ikna etmeye çalışmak devamında hileye başvurmak ve son olarak zor kullanmak suretiyle elverişli hareketlerle eylemin icrasına başlaması ancak mağdurenin direnç gösterip bağırması üzerine kendi iradesi dışındaki sebeplerle fiilini tamamlayamaması karşısında, sanığın gönüllü olarak vazgeçmediği eyleminin, bir bütün hâlinde teşebbüs aşamasında kalan basit cinsel saldırı suçunu oluşturduğu kabul edilmelidir. (Y14CD,-17.09.2018)

Basit Cinsel Saldırı Suçu Teşebbüs Hükümleri

Olay tarihinde sanığın mağdurenin göğüslerine dokunmaya çalıştığı, ancak mağdurenin elleriyle engel olması sebebiyle eylemini tamamlayamadığı anlaşılmakla çocuğun basit cinsel istismar suçuna teşebbüs ettiği sabit olduğundan. (Y14CD,-01.12.2015)

Basit Cinsel Saldırı Suçunda Şikayetten Vazgeçme

Sanığın, sokakta yürüyen yirmi üç yaşındaki mağdurenin peşinden gelip iki eliyle kalçasını tutmasının ardından, mağdurenin bağırması üzerine, bıçak çıkartıp göstermek suretiyle susmasını istediği ve yakında bulunan tanık Sibel’in de çığlık atması üzerine, başkaca cinsel bir davranışta bulunmaksızın olay yerinden kaçtığı tüm dosya içeriğinden anlaşıldığından, mevcut haliyle sanığın eylemlerinin basit cinsel saldırı ve silahla tehdit suçlarını oluşturduğu gözetilip,

Mağdurenin duruşmada şikayetinden vazgeçmesi nedeniyle basit cinsel saldırı suçundan görülen kamu davasının düşmesine ve tehdit suçundan eylemine uyan TCK’nın 106/2a. maddesi uyarınca mahkumiyetine karar verilmesi yerine, suç vasfının tayininde yanılgıya düşülerek eylemler bütün halinde silahla basit cinsel saldırı kabul edilip mahkûmiyet hükmü kurulması, Hükümden sonra Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 günlü, 29542 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı ilamı ile 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesi yönünden kısmi iptal kararı verildiğinden,

Anılan husus nazara alınarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması, Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 10.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. (Y14CD,-10.05.2016)

Dava Devam Ederken Şikayeti Geri Çekmek

5237 sayılı TCK’nın 102. maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesinde yer alan basit cinsel saldırı suçunun soruşturma ve kovuşturması şikayete bağlı olduğu gibi 102. maddenin birinci fıkrasının ikinci cümlesinde düzenlenen ve suçun temel şekline göre daha az cezayı gerektirip sarkıntılık düzeyinde kalan basit cinsel saldırı suçunun soruşturma ve kovuşturmasının da şikayete tabi olduğu, mağdurun ise 13.01.2016 tarihli celsede sanıktan şikayetçi olmadığını açıkça belirttiği anlaşılmakla,

Sanık hakkındaki kamu davasının TCK’nın 73/4 ve CMK’nın 223/8. maddeleri gereğince düşmesine karar verilmesi gerekirken yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması, Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerine görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK’nın 321 ve 326. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 30.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. (Y14CD,-30.05.2016)

Sözlü Taciz Basit Cinsel Saldırı Suçunu Oluşturmaz (Beraat)

Olay günü sabahı erken saatte arkadaşı …’yle beraber metrobüsten inerek yurda yürümekte olan katılan …’nın peşine düşen alkollü sanığın takip ettiği katılanlara arkadaşlık teklifinde bulunmasının ardından aldığı olumsuz yanıta rağmen, ısrarla yurda kadar takip ettiği …’ya ısrarla teklifte bulunup rahatsız etmesinin dışında herhangi bir fiziki temasta bulunduğuna ilişkin cezalandırılmasına yeter her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı ve mevcut haliyle eyleminin,

TCK’nın 123/1. maddesinde düzenlenen kişilerin huzur ve sükununu bozma suçunu oluşturduğu gözetilerek bu suçtan mahkumiyetine karar verilmesi gerekirken,suç vasfının tayininde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde basit cinsel saldırı suçundan hüküm kurulması, Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA,02.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. (Y14CD,-02.03.2016)

Dudaktan Öpmek Şeklinde Basit Cinsel Saldırı

Oluşa ve kabule göre sanığın, katılanın yanaklarını iki eliyle kavrayarak dudağını öpmesi şeklindeki eyleminin ani, kısa süreli ve kesintili olması gözetilerek sarkıntılık düzeyinde kalan basit cinsel saldırı suçunu oluşturduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan TCK’nın 102/1 maddesinde ceza aralığının iki yıldan yedi yıla kadar olduğu, hükümden önce 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren sarkıntılık suretiyle basit cinsel saldırı suçunun düzenlendiği … sayılı Kanunla değişik 102/1-2.cümlesinde ise ceza aralığının iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası olarak öngörüldüğünden … sayılı TCK’nın 7/2. maddesi gözetilerek, belirlenecek lehe Kanuna göre cezalandırılması gerekirken, lehe kanun değerlendirmesinin … sayılı Kanunla değişik 102/1-1.cümlesi yönünden yapılarak yazılı şekilde hüküm kurulması,

Hükümden sonra 24.11.2015 günlü, ……… sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı ilamı ile … sayılı TCK’nın 53. maddesi yönünden kısmi iptal kararı verildiğinden, anılan husus nazara alınarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirdiğinden, sanık müdafisinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün … sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek … sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 06.05.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi. (Y14CD,-06.05.2019)

Mağdurun Vücudunu Elleyerek Cinsel Saldırı

Olay tarihinde sanığın mağdureyi takip ederek evinin giriş kapısının önünde mağdureyi zorla dudağından öpüp vücudunu ellerken mağdurenin bağırması üzerine, cebindeki çakı bıçağını çıkarıp susması için mağdurenin karnına dayayarak mağdureden susmasını istemesi üzerine mağdurenin bağırmaya devam etmesi ile olay yerinden ayrılması şeklinde gelişen olayda sanığın mağdurenin karnına bıçak dayaması eyleminin basit cinsel saldırı suçunun unsuru olduğu olduğu gözetilerek sanığa basit cinsel saldırı suçundan tayin edilecek cezanın TCK.nın 102/3-d maddesi uyarınca arttırılması yerine yazılı şekilde tehdit suçundan ayrıca hüküm kurulması. (Y14CD,-13.01.2014)

Göğüse Dokunma Suretiyle Basit Cinsel Saldırı Suçu

Olay günü mağdurenin yolda yürüdüğü esnada sanığın motosiklet ile yanına gelerek mağdureye hitaben “Nereye gidiyorsun güzelim, s….mayamı gidiyorsun” dedikten sonra hemen akabinde yürümeye devam eden mağdurenin yanında durup onu duvara dayayarak göğüslerine dokunduğu ve mağdurenin bağırması üzerine bırakıp kaçtığı tüm dosya içeriğinden anlaşıldığından sanığın başlangıçta sarfettiği sözün cinsel amaçla söylendiğinin sabit olması karşısında, basit cinsel saldırı suçundan hüküm kurulması yerine basit cinsel saldırı ve hakaret suçlarından iki ayrı hüküm kurulması, Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 03.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. (Y14CD,-03.04.2014)

Delillerin Değerlendirilmesi

Mağdurenin aşamalardaki istikrarlı ve samimi görülen beyanları, sanığın tevil yollu ikrarı, canlı teşhis tutanağı, tanık anlatımları ve tüm dosya kapsamına göre, sanığın olay gecesi arkadaşlarıyla birlikte konser alanında bulunan mağdurenin poposuna bir kez dokunmasının ardından mağdure arkasını döneceği sırada ikinci kez dokunmak suretiyle sarkıntılık düzeyinde kalan basit cinsel saldırı eyleminde bulunduğu anlaşıldığından, 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun ile getirilen düzenlemeler de nazara alınıp belirlenecek lehe Kanuna göre, basit cinsel saldırı suçundan mahkûmiyeti yerine, yazılı gerekçeyle beraatine karar verilmesi, Kanuna aykırı, katılanın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 05.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. (Y14CD,-05.05.2016)

Suçun Zincirleme Şekilde İşlenmesi

Sanığın cinsel saldırı eyleminden onbeş gün kadar önce mağdureye “Bundan sonra hayatında erkek olmayacak, tek erkeğin ben olacağım, her şeyi birlikte yapacağız, evlenmeyeceksin herşey birlikte olacak anneni komşulara gönderip evde yalnız kalmamızı sağlayacağım, seninle bir şeyler yaşayacağız” diyerek taciz ettiği, TCK’nın 102. maddesinde düzenlenen basit cinsel saldırı suçu ile aynı Kanunun 105. maddesinde düzenlenen cinsel taciz suçunun aynı suç sayılamayacağı, bu nedenle basit cinsel saldırı suçundan hüküm kurulurken, zincirleme suç hükümlerinin uygulanma şartlarının oluşmadığı gözetilmeden,

Sanık hakkında TCK’nın 43. maddesinin tatbiki suretiyle fazla ceza tayini, Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 günlü, 29542 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı ilamı ile 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesi yönünden kısmi iptal kararı verildiğinden, anılan husus nazara alınarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması, Sanık hakkında mağdure Nihal’e yönelik kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesine gelince;

Tüm dosya kapsamına göre; mağdurenin rızası ile aracına bindiği sanığın araç içerisinde kızı mağdureye basit cinsel saldırıda bulunduğu olayda ilk derece mahkemesi tarafından sanık hakkında 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 102/1, 3/c. maddeleri uyarınca basit cinsel saldırı suçunun yanısıra aynı Kanunun 109/2, 109/3-e, 109/5. maddeleri gereğince kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan da mahkûmiyet kararı verildiği anlaşılmıştır.

Basit cinsel saldırı suçunun işlendiği sırada ve eylemle sınırlı süre ile mağdurenin iradesiyle hareket edebilme imkanının ortadan kaldırılmasının kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu oluşturmayacağı, kişinin vücudunun suçun konusu olması sebebiyle, mağdurenin hareket edebilme özgürlüğü ortadan kaldırılmadan bu suçun işlenemeyeceği, dosya kapsamına göre de sanığın, mağdurenin hürriyetini kısıtlayan başkaca bir hareketinin bulunmaması karşısında, mevcut haliyle eylemin sadece TCK’nın 102/1, 3/e maddeleri kapsamındaki basit cinsel saldırı suçunu oluşturduğu gözetilmeden, yazılı şekilde kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan da mahkûmiyet kararı verilmesi,

Kabule göre de; Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 günlü, 29542 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı ilamı ile 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesi yönünden kısmi iptal kararı verildiğinden, anılan husus nazara alınarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması, Kanuna aykırı, sanık müdafi ile basit cinsel saldırı suçu yönünden O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 04.10.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Ziyaretçi Yorumları

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.