Çocukların Cinsel İstismarı Suçu

11.02.2020
1.593
Çocukların Cinsel İstismarı Suçu

Çocukların cinsel istismarı suçu, Türk Ceza Kanununda cezası ağır olarak düzenlenmiş suçlardan biridir. Suçun kapsamına; 15 yaşın altında çocuklara karşı işlenen cinsel davranışlar ve diğer çocuklara da cebir, tehdit, hile ve iradeyi etkileyen diğer haller ile işlenen cinsel davranışlar girer. Kanunda fiilin sarkıntılık halinde kalması hali de ayrıca düzenlenmiştir. Sarkıntılık halinin tanımı ise: Bir şahsa karşı onun rızası hilafına olarak şehvet maksadıyla söz, fiil ve hareketle, edep ve iffete tecavüz teşkil edecek surette ve fakat ırza tecavüz ve tasaddi cürümlerine veya bunların teşebbüsüne varmayacak şekilde yöneten tecavüzlerdir. (-S. Dönmezer, Ceza Hukuku Özel Kısım, Genel Adap ve Aile Düzenine Karşı Cürümler, 1983, sh.190-)

15 Yaşından Küçük Çocuğun Cinsel İstismarı

15 yaşından küçük çocuğun cinsel istismarı cezası 2020 yılında da değişmedi. Eğer mağdur 12 yaşından küçükse 10 – 15 yıl arası, eğer mağdur 12 – 15 yaş aralığında ise 8 – 15 yıl arası hapis cezası öngörülmektedir. Eğer kanunda belirtilen ve yazının devamında yer verdiğimiz ağırlaştırıcı haller mevcutsa bu cezaların miktarı da artış gösterecektir.

Mağdurun 15 yaşından küçük olduğu hallerde rızanın bir önemi yoktur. Kanun açık olarak 15 yaşından küçük çocuklar ile her türlü cinsel birlikteliği ve bu yaş grubundaki çocuklar karşı gerçekleştirilen her türlü cinsel davranışı bu suç kapsamına almıştır. Özetlemek gerekirse; fiziksel temasta bulunmak, internet üzerinden ya da kısa mesaj ile beyanda bulunmak, sözlü beyanda bulunmak gibi davranışların 15 yaşından küçük çocuğa yöneltilmesi; cinsel istismar suçunu oluşturacaktır.

Çocuğun Cinsel İstismarında Şikayet

Çocuğun cinsel istismarında şikayet süresi 6 aydır. Ancak bu suçun şikayete tabi sayılabilmesi için suçun failinin de yaşının küçük olması gerekmektedir. Yani 16 yaşında bir çocuğa karşı 17 yaşındaki bir çocuk cinsel istismar suçunu işleyecek olursa; mağdurun velisi ya da vasisi 6 ay içerisinde şikayette bulunmalıdır. Eğer mağdurun velisi ya da vasisi şikayette bulunur ve daha sonra şikayetinden vazgeçerse fail hakkında kovuşturmaya yer olmadığı kararı ya da düşme kararı verilir.

Çocuğun cinsel istismarı suçunda zamanaşımı ise 15 yıldır.

Cinsel İstismar Suçunda Daha Fazla Cezayı Gerektiren Haller

  • Suçun birden fazla kişi tarafından birlikte işlenmiş olması.
  • Suçun insanların toplu olarak bir arada yaşama zorunluluğunda bulunduğu ortamların sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle işlenmiş olması.
  • Suçun üçüncü derece dâhil kan veya kayın hısımlığı ilişkisi içinde bulunan bir kişiye karşı ya da üvey baba, üvey ana, üvey kardeş veya evlat edinen tarafından işlenmiş olması.
  • Suçun vasi, eğitici, öğretici, bakıcı, koruyucu aile veya sağlık hizmeti veren ya da koruma, bakım veya gözetim yükümlülüğü bulunan kişiler tarafından işlenmiş olması.
  • Suçun kamu görevinin veya hizmet ilişkisinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle işlenmiş olması.

Yukarıda belirtilen hallerin somut olayda mevcudiyeti halinde sanığa verilecek olan ceza yarı oranında arttırılır.

Çocuğun Cinsel İstismarı Suçunun Nitelikli Hali

Çocuğun cinsel istismarı suçunun nitelikli hali, vücuda organ ya da başka bir cisim sokulması ile gerçekleşir. Kanunda metninde bahsedilen organın faile ait cinsel organ olması zorunlu değildir, vücudun her parçası organ olarak kabul edilebilir.

Çocuğun cinsel istismarı suçunun nitelikli halinde faile verilecek ceza 16 yıldan az olamaz. Mağdurun 12 yaşından küçük olması halinde ise verilen cezanın alt sınırı 18 yıl olacaktır.

Çocuğun Cinsel İstismarı Suçu Yargıtay Kararları

Çocuğun Cinsel İstismarı Suçunda Delil

Sanık … hakkında çocuğun basit cinsel istismarı suçundan kurulan hüküm yönünden yapılan incelemede; Olayın intikal şekli ve zamanı, mağdurenin yan delillerle desteklenmeyen soyut ve aşamalarda çelişen beyanları, sanığın istikrarlı savunmaları ve tanık beyanları ile adli raporlar ve tüm dosya kapsamı nazara alındığında, sanığın üzerine atılı suçu işlediği hususunda cezalandırılmasına yeter, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilerek, 5271 sayılı CMK’nın 230/1-b. maddesine uygun düşmeyen gerekçeyle kurulan mahkûmiyet hükmüne yönelik istinaf başvurusunun kabulü yerine yazılı şekilde düzeltilerek esastan reddine karar verilmesi suretiyle aynı Kanunun 289/1-g. maddesine muhalefet edilmesi, Kanuna aykırı, sanık müdafisi, katılan Bakanlık vekili ile katılan mağdure vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesinin 21.03.2018 gün ve 2018/435 Esas, 2018/430 Karar sayılı istinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddine dair hükmünün 5271 sayılı CMK’nın 302/2-4. madde ve fıkrası gereğince BOZULMASINA, bozma sebebine göre atılı suçtan tutuklu bulunan sanığın TAHLİYESİNE, sanığın başka bir suçtan tutuklu veya hükümlü bulunmadığı taktirde derhal salıverilmesinin temini hususunda en seri vasıtayla mahalline bilgi verilmesi için ilgili yerlere yazı yazılmasına, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesinine gönderilmesine, sanık … hakkında kurulan hüküm yönünden oy birliğiyle, sanık … hakkında kurulan hüküm yönünden üye …’in muhalefeti ile 26.03.2019 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.

Çocuğun Cinsel İstismarında Şikayet

Suç tarihinde on beş yaşından küçük olan mağdurun velayet hakkına sahip annesi ……’nin, 09.05.2017 tarihli duruşma ifadesinde sanıktan şikayetçi olmadığını beyan etmesi karşısında, yaş küçüklüğü nedeniyle tayin edilen vekilin hükmü temyize hakkı bulunmadığından, vaki temyiz isteminin 5271 sayılı CMK’nın 298. maddesi uyarınca REDDİNE…

Çocuğun Cinsel İstismarında Sevgili Olmanın Etkisi

Tüm dosya içeriğine göre, olaydan önce sanık M. ile mağdure H.’in duygusal arkadaşlığının bulunduğu, mağdure ile sanığın birlikte kaçması üzerine ailelerinin bu durumu örf adet, toplumsal konum ve eğitim durumu nedeniyle kabullenmek zorunda kaldıkları nazara alındığında sanıkların suç kastıyla haraket ettiğine dair şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilmeden çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan beraatleri yerine yazılı şekilde mahkûmiyetlerine karar verilmesi…

Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma ve Çocukların Cinsel İstismarı

Dosyada bulunan onaylı nüfus kayıt örneğine göre, her iki suç tarihinde 15 yaşını bitirmediği anlaşılan mağdurenin, aralarında duygusal ilişki bulunan sanıkla 12.09.2009 günlü ilk suç tarihinde buluşarak sanığın evine gidip orada bir süre sevişip buradan ayrıldıkları, 10.10.2009 günlü ikinci suç tarihinde yine sanık ile mağdurenin buluşup sanığın evine gittikleri, burada sevişip, sanığın cinsel organını mağdurenin ağzına sokmak suretiyle ilişkiye girdikleri ve bilahare bu evden çıktıktan birkaç gün sonra mağdurenin arkadaşı olan tanık M.’ya bu olayı, adı geçen tanığın duruşmadaki beyanına göre, herhangi bir üzüntü duymaksızın anlattığı, burada çektirdiği video kaydının bilahare internete yansıma endişesiyle durumu yakınlarına anlattığı dosya içeriğinden anlaşılmış, olayın gelişim biçimi, resmiyete intikal zamanı ve nedeni, tanık M.’nın anlatımı, doktor raporu ve savunma karşısında, kişiyi hürriyetinden kısıtlama ve nitelikli cinsel istismar eylemlerinin cebir, tehdit ya da hileye dayalı bulunmayıp mağdurenin rızasıyla gerçekleştiği, olayın aile büyüklerine intikalinden ve şûyu bulmasından sonra olaylara kendisinin rızası dışında maruz kaldığına inandırma gibi düşüncelerle eylemlerin hile ve tehditle gerçekleştiğini söylemiş olabileceği gözetilmeden, sanık hakkında TCK.nın 109. maddesinin 1. fıkrası yerine 2. fıkrasından ceza tayini ve 103. maddesinden verilen cezanın 4. fıkrası ile artırılması suretiyle sanığın cezalarının fazla belirlenmesi…


Ziyaretçi Yorumları

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.