Dolandırıcılık suçu günümüz ticari hayatında kişi ve kurumlara duyulan güvenin azalması ile birlikte hayatımızın pek çok noktasında karşımıza çıkabilen suç türlerinden biri konumunda. İlgili suç Türk Ceza Kanunumuzun 157. Maddesinde düzenlenmiş olmakla birlikte yine devamı maddelerinde de ağırlaştırıcı halleri ve dolandırıcılık suçunun nitelikli halleri de mevcut. Ancak ceza hukukunda doğrudan maddeler ile hareket etmek çoğu zaman bizi istenilen sonuca götürmeyecektir. Kimi suçlarda; suçun maddi unsuru, manevi unsuru her olay için ayrı ayrı incelenmeli ve ele alınmalıdır. Dolandırıcılık suçu da bu tür suçlardan biridir.
Dolandırıcılık Suçunun Şartları
Dolandırıcılık suçunun şartlarından ilki hiledir. Şöyle ki şüpheli ya da sanığın müştekiye karşı hileli bir davranışı mevcut olmalıdır. Yine bu hile ile üçüncü bir kişinin yanılgıya düşürülmüş olması gerekmektedir. Ve neticede de şüpheli ya da sanığın kendisinin ya da başka bir kişinin lehine yarar elde etmiş olması gerekmektedir. Tüm bunlar olurken şüpheli ya da sanığın kast ile hareket etmiş olması da kanunda aranan şartlardan biridir. Dolandırıcılık suçu taksirle işlenebilen bir suç türü değildir.
Dolandırıcılık suçundan yargılamanız başladıysa ve bir ceza aldıysanız ilk yapmanız gereken hukuki bir yardım alıp üst mahkemeye başvurmak. Aksi takdirde elinizde olan hakkınızı kaybederek aleyhinizde hükmedilen cezanın kesinleşmesine sebebiyet verebilirsiniz.
Dolandırıcılıktan ceza yargılaması yapılabilmesi için fiilin gerçekleşme tarihinden itibaren 8 yıl içerisinde yargılamaya başlanılması gerekmektedir. Eğer bu süre geçtikten sonra yargılamaya başlanacak olursa zamanaşımı söz konusu olur.
Dolandırıcılık Uzlaşma kapsamında bir suçtur. Yani; soruşturma aşamasında Cumhuriyet Savcısının yönlendireceği uzlaştırmacı huzurunda tarafların anlaşması söz konusu olabilir. Tarafların anlaşması durumunda herhangi bir ceza yargılaması yapılmadan uyuşmazlık çözüm bulacaktır.
Nitelikli Dolandırıcılık Halleri
Nitelikli Dolandırıcılık suçu, Türk Ceza Kanununun 158. Maddesinde dolandırıcılık suçunun nitelikli halleri düzenlenmiştir. İlgili maddede 12 hal sayılmıştır. Bu hallerin ortak özelliği ise hepsinde karşı tarafın aldatılması ile yarar sağlanılması durumu görülmektedir.
- Dini inanç ve duyguların istismar edilmesi suretiyle
- Kişinin içinde bulunduğu tehlikeli durum veya zor şartlardan yararlanmak suretiyle
- Kişinin algılama yeteneğinin zayıflığından yararlanmak suretiyle
- Kamu kurum ve kuruluşlarının, kamu meslek kuruluşlarının, siyasi parti, vakıf veya dernek tüzel kişiliklerinin araç olarak kullanılması suretiyle
- Kamu kurum ve kuruluşlarının zararına olarak
- Bilişim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle
- Basın ve yayın araçlarının sağladığı kolaylıktan yararlanmak suretiyle
- Tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetleri sırasında; kooperatif yöneticilerinin kooperatifin faaliyeti kapsamında
- Serbest meslek sahibi kişiler tarafından, mesleklerinden dolayı kendilerine duyulan güvenin kötüye kullanılması suretiyle
- Banka veya diğer kredi kurumlarınca tahsis edilmemesi gereken bir kredinin açılmasını sağlamak maksadıyla
- Sigorta bedelini almak maksadıyla
- Kişinin, kendisini kamu görevlisi veya banka, sigorta ya da kredi kurumlarının çalışanı olarak tanıtması veya bu kurum ve kuruluşlarla ilişkili olduğunu söylemesi suretiyle
İşbu suçun yukarıda sayılan hallerle işlenmesi durumunda Nitelikli Dolandırıcılık suçunun oluştuğu kabul edilmektedir. Nitelikli dolandırıcılık suçunun cezası 3 yıl ile 10 yıl arasında değişkenlik gösterecektir.
Nitelikli Dolandırıcılık Suçu Yargıtay Kararları
Araçta Kilometre Düşürülmesinin Cezası
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır. Katılanın galericilik yapan sanıktan 15.300 TL bedel karşılığında araç satın aldığı, aracın alındıktan sonra yapılan kontrolünde 72.000 kilometrede olduğunun anlaşıldığı, şikayetçinin bir arızası sebebiyle aracı servise götürdüğü, burada yapılan kontrolde aracın 100.000 kilometrede olduğu, bakımının 2008 yılında yapıldığının anlaşıldığı, sanığın aracın kilometresini değiştirmek suretiyle kendisine haksız yarar sağladığı ve bu eylemiyle dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda; Sanığın aracın kilometresinde oynama yaparak hile yaptığı, bu şekilde katılanın denetim imkanını ortadan kaldırdığı, özel bir bakım sayesinde durumun farkedildiği dikkate alınarak, dolandırıcılık suçunun yasal unsurlarının oluşmadığı gerekçesi ile sanığın TCK’nın 157/1 maddesi gereğince mahkumiyetine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde beraat kararı verilmesi, SONUÇ : Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 Sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 Sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 10.9.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Dolandırıcılık Suçu Uzlaştırmaya Tabidir
İlk derece mahkemesince verilen hükme karşı istinaf kanun yoluna başvurulmakla, 5271 sayılı CMK’nın 279. ve 280. maddeleri uyarınca dosya incelenerek, gereği görüşüldü; 02/12/2016 tarihinde yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi ile değişik CMK’nın 253/1. maddesi uyarınca istinaf incelemesine konu ve TCK’nın 157/1 maddesinde tanımı yapılan “Dolandırıcılık” suçunun uzlaşma kapsamına alınması karşısında; TCK’nın 7/2. maddesindeki “suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur” hükmü gözetilerek anılan kanunun 35. maddesi ile değişik CMK’nın 254. maddesi gereğince sanıkların hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunduğu halde, mahkeme tarafından CMK 254/1. maddesinde belirtilen şekilde uzlaştırma işlemi yapılmadan yazılı şekilde cezalandırma hükmü kurulması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ve cumhuriyet savcısının istinaf itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden CMK’nın 289/1-g-h ve 280/1-b maddeleri uyarınca sair yönleri incelenmeyen HÜKMÜN BOZULMASINA, dosyanın yeniden incelenmek ve hükmolunmak üzere hükmü bozulan ilk derece mahkemesine gönderilmesine, KESİN olmak üzere 14/02/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Müteahhit Gayrimenkul Satış Vaadi Dolandırıcılık Suçu
Müteahhitlik yapan sanık ile katılanın, …’da bulunan dairelerden birini satmak için noter vasıtasıyla gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi yaptıkları, katılanın karşılığında 25.000 TL.nakit para ve…’da bulunan bir daire takas olarak verilerek bedelinin taksitler halinde ödenmesi kararlaştırılmasına rağmen, anlaşma konusu dairenin taşınmazın resmi devrinin yapılmadığı,sanık tarafından yapılan araştırma üzerine satışa konu bu dairenin 21.08.2006 tarihinde başka bir kişiye devir edilmiş olduğunun ortaya çıktığı, bu şekilde sanığın dolandırıcılık suçunu işlediği iddia edilen olayda; sanık savunmaları, katılan beyanları, … Noterliği’nin 05/07/2007 tarih… yevmiye numaralı gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi, daire satış protokolü, takas ve trampa sözleşmesi, … Noterliği’nin 26/09/2007 tarih …yevmiye numaralı vekaletnamesi, 23/12/2004 tarihli yapı ruhsatı, 21/08/2006 tarih … yevmiye numaralı tapu senedi sureti, 06/02/2003 tarih … yevmiye numaralı tapu senedi sureti ve dosya kapsamına göre; sanığın eylemlerinin nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturduğuna dair mahkemenin kabulünde isabetsizlik görülmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık müdafii ve katılan vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine ancak; Sanığın …. Noterliği’nin 05/07/2007 tarih… yevmiye numaralı gayrimenkul satış vaadi sözleşmesini, yetkilisi olduğu …İnş. Tek. Ot. Gıda San. Ve Tic. Ltd. Şti adına yapmış olduğunun anlaşılması karşısında; eyleminin TCK’nın 158/1-h, son maddesi kapsamında “tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetleri sırasında” işlediği nitelikli dolandırıcılık suçu olduğu gözetilmeden, suç vasfında yanılgıya düşmek suretiyle TCK’nın 158/1-d maddesi gereğince hüküm tesisi, SONUÇ : Kanuna aykırı olup, sanık müdafii ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu sebeple yerinde görüldüğünden, 5320 Sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 Sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca, hükmün BOZULMASINA, 28/05/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.