Evi Terk Etmek Boşanma Sebebi midir?

04.06.2020
3.987
Evi Terk Etmek Boşanma Sebebi midir?

Evi terk etmek boşanma sebebidir. Terk fiili TMK’da özel boşanma hallerinden biri olarak gösterilmiştir. Yani terk edilen kimse doğrudan bu sebebe dayanarak boşanma davası açabilecek, MD. 166’da yer alan şiddetli geçimsizlik (evlilik birliğinin temelden sarsılması) halinde başvurmasına gerek kalmayacaktır. Ancak evi terk halinde boşanma davası açılabilmesi ve hakimin boşanma kararı verebilmesi için kanunda bazı şartlar aranmaktadır. Diğer şartların da varlığı halinde evi terk etmek boşanma sonucu doğuran bir eylemdir.

Evi Terk Eden Boşanma Davası Açabilir mi?

Evi terk eden kadın ya da erkek de terk nedeniyle boşanma davası açabilecektir. Ancak bunun için diğer eşin kendisini ortak konutu terk etmeye zorlamış olması gerekir. Yine evi terk edip de terke dayalı boşanma davası açacak kimsenin eve dönmesinin de halihazırda engelleniyor olması gereklidir. Dava açacak eşin en az 4 ay beklemiş olması gerekir.

Bekleme süresinin ardından diğer eşe ihtarname gönderilir ve 2 ay içerisinde kendisini eve alması ihtar edilir. Eğer bu süre içerisinde diğer eş evi terk eden eşi eve alacağını beyan ederek ihtara cevap vermez ise artık TMK MD. 164 uyarınca evi terk eden koca ya da evi terk eden kadın boşanma davası açabilecektir.

Evi Terk Eden Eş Suçlu mudur?

Birlikte yaşanılan konutu terk etmek aile birliğine zarar verdiği için hukuk sistemimiz tarafından hoş karşılanmamaktadır. Zira evi terk eden eş açıkça ailevi yükümlülüklerini de yerine getirmeyeceğini beyan etmiş olmaktadır. Bu nedenle kanun koyucu terk edilen eşe 4 aylık bir bekleme süresinin ardından doğrudan boşanma davası açabilme hakkı tanımı ve mağduriyetini bir nebze de olsun gidermeye çalışmıştır.

Evi terk eden eş için Ceza Hukukunda bir yaptırım öngörülmemiştir. Bu nedenle terk fiili hapis cezasını gerektiren bir suç değildir. Ancak terk nedeniyle boşanma davasında tazminat ve nafaka hususları gündeme gelecektir. Bilindiği üzere evlilik birliği içerisinde kendi kusurlu davranışı ile diğer eşin maddi ya da manevi zarara uğramasına neden olan eş bu zararı tazmin etmekle yükümlüdür.

Evi Terk Eden Eşe Boşanma Davası İhtarnamesi

Terk fiilinin üzerinden 4 ay geçtikten sonra terk edilen eş noter kanalıyla boşanmak istediği eşine bir ihtarname gönderir. Bu ihtarnamede 2 ay içerisinde eve dönmesi kendisine tebliğ edilir. Ayrıca ihtarın geçerli olarak kabul edilebilmesi için terk eden eşe dönüş için yeterli olan tutarda para ve ortak konutun anahtarı da teslim edilmelidir. Aksi halde terk ihtarnamesi geçerli olarak kabul edilmeyecektir.

Evi terk eden eşe İhtarname gönderilirken dikkat edilmesi gereken bir diğer husus da terk eden eşin eve dönmemesi halinde karşılaşacak olduğu hukuki sonuçların da kendisine bildirilmesi gerekmektedir. Terk İhtarnamesi kanunda sıkı şekil şartlarına bağlanmıştır. Bu nedenle hazırlanırken bir Samsun Boşanma Davası Avukatı ile görüşülmesi faydalı olacaktır.

Terk Nedeniyle Boşanma Davası Yargıtay Kararları


Evi Terk Eden Eşe Para Göndermek

Ayrıca ihtar edilenin adrese dönmesi bakımından 60.00 YTL.nin PTT alındı makbuzunun dosyaya ibraz edildiği, belirtilmiştir.Tüm bu açıklamalar ışığında, çekilen ihtarın Türk Medeni Kanununun 164. maddesi ile 27.03.1957 günlü 10/1 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararına uygun bulunmasına, davanın süresinde açılmış olmasına, davalının kanunen korunmaya değer bir sebep olmadığı halde ortak konuta dönmediğinin anlaşılması karşısında, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır. (HGK 2012/2-686 E., 2013/67 K.)

Evi Terk Eden Kadına Nafaka ve Tazminat

Diğer yönlere ilişkin temyiz itirazlarına gelince: a ) Davalı-davacı ( kadın )’ın usulüne uygun ihtar tebliğine rağmen haklı bir sebep olmadığı halde ortak konuta dönmediği anlaşılmakta olup, mahkemece de böyle kabul edilmiş ve tarafların Türk Medeni Kanununun 164. maddesi gereğince boşanmalarına karar verilmiştir. Bu halde, boşanmaya sebep olan olaylarda davalı-davacı ( kadın )’ın tamamen kusurlu olduğu kabul edilmelidir. Hal böyleyken boşanmada tamamen kusurlu olan davalı-davacı ( kadın ) yararına Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesi gereğince maddi tazminata, aynı Yasanın 175. maddesi gereğince de yoksulluk nafakasına hükmolunması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. (2. HD 2012/10987 E. 2012/30677 K.)

Ziyaretçi Yorumları

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.