Kamulaştırmasız El Atma Nedir?
Kamulaştırmasız el atma davası, doktrinde ve Yargıtay kararlarında tanımlandığı üzere; idarenin, bir başkasının mülkiyetinde bulunan ev, arsa, arazi gibi taşınmazlara herhangi bir hukuki gerekçe olmadan el koyması üzerine açılan dava türüdür. El koyma fiilinin sürekli olması ve işlemin bir idari karara dayanmaması gerekmektedir. Yani örnek vermek gerekirse yol yapımı sebebi ile kamulaştırmasız el atma ile arazisinin bir bölümünü kullanamaz hale gelen kimse, kanun önünde hakkını kamulaştırmasız el koyma, el atma davası ile arayacaktır.
İdarenin gerçekleştirdiği hukuki el atma olarak da karşılaşılan bu işlemin genellikle büyükşehir belediyeleri ve ilçe belediyeleri tarafından devlet tarafından el koyulan arazinin bulunduğu bölgedeki vatandaşlara hizmet götürme gayesi ile yapıldığı görülmektedir. Toplumsal yaşamda topluluğun menfaati bireyin menfaatinden önde tutulduğu için bu uygulamaya başvurulduğu da söylenilebilir.
Kamulaştırmasız El Atma Davası Zamanaşımı
Haklarını hukuki yollar ile aramak isteyen herkesin dikkat etmesi gereken en önemli hususlardan biri davanın zamanaşımı süresinin geçip geçmediğidir. Eğer söz konusu süre ihlal edilmiş yani kamulaştırmasız el atma dava açma süresi kaçırılmış ise artık bu davaya bağlı hakların İdare Mahkemesinden talep edilebilmesi de çok zor olacaktır. Ancak kanun koyucu idari bir karar olmadan vatandaşın malına el koyulması sonucunda açılacak olan davayı herhangi bir süreye tabi tutmamıştır. Bu durumun nedeni en önemli sebebi olarak idareye kıyasla daha güçsüz durumda olan bireyin korunması amacı görülebilir. Kişi sahip olduğu hakları istediği zaman dilimi içerisinde, zamanaşımı süresine bağlı kalmadan dava yolu ile ileri sürebilecektir.
Kamulaştırmasız El Atma Davası Dilekçesi
Mahkeme önünde iddialarını ileri sürmek isteyen kimsenin bir dava dilekçesi hazırlaması gerekmektedir. Özellikle kamulaştırmasız el koyma davalarının görüldüğü İdare Mahkemelerinde yazılı yargılama yani dilekçeler üzerinden yargılama yapılması esas olması nedeniyle dava dilekçesi oldukça önemlidir. Bu nedenle geniş ve kapsamlı bir şekilde, akıcı bir dil ile hazırlanmalıdır.
Hazırlanan Kamulaştırmasız el atma dava dilekçesi idare tarafından el koyulan taşınmazın bulunduğu yerdeki İdare Mahkemesine teslim edilmelidir. Aksi halde yetkisizlik söz konusu olabilecektir. Bu durumda da işlemi yapan kurum lehine kamulaştırmasız el atma davası avukatlık ücreti doğabilecektir. Bu nedenle söz konusu bu dava türünün bir avukat gözetiminde takip edilmesi davacı lehine daha avantajlı bir durum yaratacaktır.
Kamulaştırmasız El Koymadan Kaynaklanan Tazminat Bedeli
İdarenin bir kamulaştırma kararı almaksızın vatandaşa ait mala el koymasının hem idare için hem de vatandaş için bir takım sonuçları doğmaktadır. İdare aleyhine vatandaş lehine olarak doğduğunu söyleyebileceğimiz neticelerden belki de en önemlisi kamulaştırmasız el atma tazminatı olarak gösterilebilir. Zira devletin, kendi fiili nedeni ile ortaya çıkarmış olduğu zararı giderme yükümlülüğü bulunmaktadır.
Söz konusu kamulaştırmasız el atma bedeli hesaplaması her taşınmaz için ayrı hesaplanmaktayken bu hesaplamaya ilişkin belirli başlı kriterler bulunmaktadır. Örneğin taşınmazın boyutu, üzerinde yetişen bir bitki türü olup olmadığı eğer bulunmakta ise bitki çeşitleri gibi farklı hususlar önemli olmaktadır. Hesaplamalar genellikle hakimler tarafından görevlendirilen uzman bilirkişiler tarafından yapılmaktadır.
Samsun Avukat Fatih ÖZDEMİR tarafından kaleme alınan bir diğer makalemiz olan Geçit Hakkı Nedir? başlıklı yazımıza ulaşmak için buraya tıklayabilirsiniz.