
Ölünceye kadar bakma sözleşmesi iptal davası, Samsun ilinde avukat yardımı ile ikame edilmesinde fayda olan davalardan biridir. Taraflardan birinin diğerini ölene kadar bakma borcu altına girmesi karşılığında bakılanın da bir takım malvarlıklarını bu kişiye devrettiği sözleşmelere ölünceye kadar bakma sözleşmesi denilmektedir. Sözleşme doğrudan Türk Borçlar Kanunu ve Medeni Kanundan kaynaklanmakta olup yasal dayanağı mevcuttur.
Uygulamada genelde mirastan mal kaçırma sebebi ile yapıldığı iddia edilmektedir. Gerçek böyle olmasa da bakılanın vefatından sonra mirasçıları bu tür iddialar ile mahkemeye başvurmaktadır. Hem bu tür bir durumla karşılaşmamak hem de hakkı yenilen mirasçı konumunda olmamak için bir avukat yardımı ile sürecin yürütülmesi faydalı olacaktır.
Ölünceye Kadar Bakma Sözleşmesi Nedir?
Ölünceye kadar bakma sözleşmesi nedir sorusunun cevabını doğrudan verebilmek için Türk Borçlar Kanunu incelenmelidir. Buna göre bir kimsenin diğer kimseyi ömrü boyunca bakma yükümlülüğünü üstlenmesi diğer kişinin de buna karşılık olarak o kişiye taşınır, taşınmaz mal varlığı devretmesidir.Tarafların sağlığında yapılan bir sözleşmedir.Hukuk dilinde ivazlı yani karşılıklı bir sözleşme olarak kabul edilir. Zira kağıt üzerinde her iki taraf da hem borçlu hem de alacaklı olmaktadır.
Ölünceye kadar bakma akdi iki farklı şekilde yapılabilir. Bunlardan ilki mirastan pay verme karşılığıdır. Buna göre bakılan kişi bakım yükümlüsüne mirasından bir pay ya da belirli bir mal vermeyi taahhüt eder. Devrin gerçekleşmesi için bakılanın vefat etmesi gerekir. Diğer şekli ise devirden sonra bakım yükümlülüğüdür. Bu türde yapılan ölünceye kadar bakma sözleşmelerinde de bakılan, mal varlığını doğrudan (yaşamında) devreder.
Ölünceye Kadar Bakma Sözleşmesi Nasıl Yapılır?
Sözleşmenin iki taraf arasında yapılabildiği ve her iki tarafa da borç ve alacak yüklediğini bir önceki paragrafta ifade etmiştik. Sözleşmenin yapılma şekli ise oldukça önemlidir. Şekil şartlarına uyulmaması durumunda mirasçılar tarafından ölünceye kadar bakma sözleşmesinin iptal edilebilmesi mümkün olacaktır. Emsal nitelikte Yargıtay kararları da bu doğrultudadır.
Şekil şartları ve sözleşmenin düzenlenmesi için belki de en önemli husus mirastan pay verme karşılığı ölünceye kadar bakma sözleşmelerinde ortaya çıkar. Zira bu sözleşme dolaylı bir miras sözleşmesidir. Miras sözleşmeleri de açık yasa hükmü uyarınca resmi olarak düzenlenmelidir. Resmi düzenlemeyi de kanunumuzda ancak noter kanalı ile yapmak mümkündür. Bu durumun aksine düzenlenen sözleşmelerin ise Ölünceye kadar bakma sözleşmesi iptal davası na konu olması mümkündür. Yine hayattayken devri esas alan ölünceye kadar bakım sözleşmeleri de resmi olarak düzenlenmelidir.
Ölünceye Kadar Bakma Sözleşmesinin İptal Edilmesi (Fesih)
Ölünceye kadar bakma sözleşmesinin iptali hem bakan hem de bakılan için mümkündür. Yasada bu durum için üç farklı yöntem öngörülmüştür. Bunlardan ilki bildirimli fesihtir. Kişi, sözleşmede açık bir orantısızlık bulunduğunu ileri sürerek altı ay öncesinden karşı tarafa ihbar etmek suretiyle ölünceye kadar bakma sözleşmesini de feshedebilir. Yine sözleşmenin taraflarından biri diğer taraf için sözleşmenin devamına imkan vermeyecek şekilde hareket ediyorsa herhangi bir süreye gerek kalmaksızın sözleşmenin iptal edilmesi de mümkündür. Son fesih hali ise bakmakla yükümlü olan kimsenin daha önce vefat etmesi durumudur. Bakılan, bakım yükümlüsünün vefatından sonraki bir yıl içerisinde talepte bulunarak sözleşmenin feshedilmesini ve iptalini onlardan talep eder.
Ölünceye Kadar Bakma Sözleşmesi İptal Davası
Uygulamada en sık karşılaşılan davalardan biri olan ölünceye kadar bakma sözleşmesi Samsun’da iptal davası farklı şekillerde ortaya çıkabilir. Bu dava türleri mirasçıların saklı payına müdahale sebebiyle tenkis davası, ölünceye kadar bakma sözleşmesinin muvazaa nedeniyle iptali davası şeklinde olabilir. Aşağıda detaylı olarak her iki dava türünü de açıklayacağız.
Mirasçıların Saklı Payına Müdahale Edilmesi (Tenkis)
Kanun koyucu mirasçıların bir kısmına murisin mallarından saklı pay hakkı tanımıştır. Bu kimseler çocuklar, eş ve bazı durumda anne babadır. Saklı pay sahibi olan kimselerin haklarına miras bırakanın müdahalesine dahi izin verilmemektedir. Bu şekilde bir uygulama ile yasa koyucu mirasçının da haklarını koruma gayreti içerisine girmiştir. Buna göre miras bırakanın ölünceye kadar bakma sözleşmesi ile devretme borcu altına girdiği ya da halihazırda devrettiği mal varlığı değerleri mirasçıların saklı payını etkiliyorsa tenkis davası açılabilir. Bu davanın açılabilmesi için murisin ölümü beklenmelidir. Şunu önemle belirtmek gerekir ki ölünceye kadar bakma sözleşmeleri doğrudan tenkis hükümlerine tabi değildir ancak bu sözleşmeler sebebiyle saklı paya müdahale varsa dava konusu olacaklardır.
Ölünceye Kadar Bakma Sözleşmesinin Muvazaa Nedeniyle Feshi
Muvazaa yani hileli işlem nedeniyle ölünceye dek bakım sözleşmesinin iptali davası açılabilmesi mümkündür. Gerçekten de miras bırakan diğer mirasçılarından mal kaçırma gayesi ile bu sözleşmeyi gerçekleştirmiş olabilir. Ayrıca bakım yükümlüsü de bakılanın iradesini hileli davranışlar ile sakatlayarak mal varlığının büyük çoğunluğunu ele geçirmiş olabilir. Bu tür bir durumda saklı pay sebebiyle tenkis davası ya da muvazaa nedeniyle fesih davası açılabilir. Ancak tenkis davasını yalnızca saklı pay mirasçıları açabilir. Bu sebeple saklı payı bulunmayan mirasçıların açabileceği dava muvazaa nedeniyle ölene kadar bakma sözleşmesi iptal davası olacaktır. Bu tür durumlar ile uygulamada yoğun bir sıklıkla karşılaşılması sebebiyle Samsun Mahkemelerinde ne çok açılan davalardandır.
Ölünceye Kadar Bakma Sözleşmesi Hakkında Yargıtay Kararları
Samsun Ölünceye Kadar Bakma Sözleşmesi İptal Davası
Miras bırakanın yaptığı devir ve tasarruflardan zarar gören mirasçılar tenkis davası ile birlikte kademeli olarak muvazaa iddiasında da bulunarak dava açabilir. Bu davaların ayrı ayrı açılması da mümkündür. (İBK, 22.5.1987)
Mal Kaçırmak İçin Ölene Kadar Bakma Sözleşmesi Yapmak
Bakım alacaklısının mirasçıları sözleşmenin mal kaçırmak amacıyla muvazaalı olarak düzenlendiğini her zaman ileri sürebilir. Ölünceye kadar bakma sözleşmesinde muvazaa söz konusu olup olmadığının belirlenmesinde miras bırakanın yaşı, fiziki ve genel sağlığı, aile koşulları ve ilişkileri, elinde bulunan malvarlığı, devredilen malın bütün mala oranı gibi ölçütler önemlidir. Yapılacak araştırma sonucunda sözleşmenin ölünceye kadar bakıp gözetme amacıyla değil mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığının anlaşılması halinde davanın kabulüne karar verilir. (1HD 21.01.2014)
Ölene Kadar Bakma Sözleşmesini İptal Etmek (Fesih)
Ne var ki, yükümlülüklerin yerine getirilmemesinin sonuçları BK.nun 517. maddesinde açıklanmış, sözleşmeden doğan ödevlere aykırılık yüzünden ölünceye kadar bakma ilişkisi çekilmez olmuşsa veya başka önemli nedenlerle ilişkinin sürdürülmesi aşırı ölçüde güçleşmiş veya olanaksız hale gelmişse taraflardan her birine tek yanlı olarak sözleşmeyi fesh etme, verdiği şeyi geri alma, hatta karşı tarafın kusurlu olması durumunda tazminat isteme hakkı tanınmıştır. O halde, yükümlülüklerin bakım borçlusu tarafından yerine getirilmemesi durumunda fesih hakkı bakım alacaklısı tarafından kullanılabilir. Bu hak bakım alacaklısı tarafından kullanılmamışsa, onun sağlığında kullanmadığı bu hakkı dava aşamasında mirasçılarının ileri sürmesi iyi niyet kuralları ile bağdaşmayacağından dinlenemez.