Tazminat davalarında maluliyet artışı özellikle kaza tarihinin üzerinden uzun bir süre geçmesinin ardından gerçekleşen ve kendisine hukuki neticeler bağlanan bir durumdur. Ekseriyetle açılan ve sonuçlanan bir davanın ardından mağdurun vücudunda gerçekleşen maluliyet oranında artış hem iş kazalarında hem trafik kazalarında daha sık görülmekle birlikte yeni bir davaya daha konu edilebilir.
Maluliyet artışı yeni dava hakkında güncel tarihli emsal kararlara rastlamak ve bu şekilde bir yol tayin etmek zor olsa da bir Samsun İş Kazası Davası Avukatı ile hareket edilmesi durumunda davadan beklenen menfaatin elde edilebilmesi mümkün olacaktır. Artan maluliyet oranı nasıl hesaplanır ve ne şekilde talep edilebilir sorularının yanıtlarını makalenin devamında okuyabilirsiniz.
Tazminat Davalarında Maluliyet Artışı Nasıl Hesaplanır?
Kişinin vücudunda maddi ve manevi olarak bir acı ve değişiklik yaratan etkinin sonuçları zamanla artabilir. Gerçekten de hayatın olağan akışı içerisinde bu tip durumlarla karşılaşmak mümkündür. Açtığı ilk tazminat davasında maluliyeti düşük olarak hesaplanan kimse zaman içerisinde vücudunda değişiklik meydana geldiğini hissedecek olursa ve bu değişikliği delil, belge niteliğinde yeni bir maluliyet raporu tespit ettirebilirse tazminat davasında maluliyet artışı söz konusu olacaktır.
Maluliyet artışı, mağdurun dünyasında yeni bir maddi ve manevi olay yaratacağı görüşünün kabulü ile, Asliye Hukuk ya da İş Mahkemelerinde yeni bir dava açılabilir. Böyle bir durumla karşılaşan kimsenin bir avukattan hukuki yardım alması, dava sırasında yaşanması muhtemel hak kayıpları ile karşılaşmasının da önüne geçmesini sağlayacaktır.
İş Kazaları Sonucunda Maluliyet Artışı
Tazminat davalarında sıklıkla karşılaşılan durumlardan biri olan iş kazaları sonucunda maluliyet artışı yaşanabilir. Örnekle izah etmek gerekirse çalışma esnasında yüksek bir yerden düşen işçinin açtığı ilk davada maluliyet hesaplaması %19 gelebilirken aradan 4 yıl geçtikten sonra alınacak yeni bir Adli Tıp Raporu ile yeni maluliyet oranı %50 seviyesine çıkabilir. Böyle bir durumda artık işçinin bünyesinde yeni bir olgu meydana geldiği kabul edilir ve maluliyet artışı tazminat davası açılabilir.
Artan maluliyet sonucunda işçi ancak ilk maluliyet sonuçlu iş kazası tazminat davasında talep edemediği kısım için iddiada bulunabilecektir. Yani yukarıdaki örnekten devam etmek gerekirse %31’lik kısım yeni bir dava yolu ile davalılardan talep edilebilir.
Trafik Kazaları Sonucunda Maluliyet Oranında Artış
Trafik kazası geçiren kimseler daha az kusurlu olmak kaydı ile karşı taraftan hem maddi hem de Manevi Tazminat talep edebilir. Ancak bu talep yapılan yargılama sırasında alınan maluliyet raporu ile sınırlı olabilecektir. Doğaldır ki maluliyet oranı zamanla artış gösterebilir. Böyle bir durumla karşılaşan kazazede yeni maluliyet oranını gösterir belge ile ilave bir tazminat davası açabilecektir.
Pek tabi davalı tarafça ortada bir kesin hüküm olduğu iddiası ileri sürülebilecektir. Ancak bu noktada yapılması gereken elzem savunma, artan maluliyet sonucunda kazazedenin dünyasında pek çok yeni sonucun ortaya çıktığı olmalıdır. İlk derece mahkemeleri tarafından bu yönde hatalı kararlar veriliyor olsa da daha sonra İstinaf Mahkemeleri ve Yargıtay tarafından bu kararların bozulduğu ile karşılaşılabilir.
Maluliyet Artışı Davasında Zamanaşımı (Dava Açma) Süresi
Tazminat davalarında maluliyet artışı için öngörülen zamanaşımı Borçlar Kanunu’nda yer alan genel zamanaşımı süresi olmakla birlikte bu süre 10 yıldır. Bu süreye riayet edilmemesi yani davanın 10 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde, Hukuk Mahkemelerinde açılmaması durumunda ancak davalı ileri sürerse hakim bu zamanaşımı itirazını dikkate alabilir. Hakimin karşı tarafça ileri sürülmeden yani kendiliğinden somut olayda zamanaşımı süresinin geçip geçmediği kontrol etme yükümlülüğü bulunmamaktadır.
Zamanaşımı süresi mağdurun maluliyet oranında bir artış meydana geldiğini öğrenmesi ile başlayacak, kaza tarihi ile alakalı olmayacaktır. Bu nedenle davacının elini nispeten güçlendirmekte, yıllar sonra ortaya çıkan yeni sonuçların da talep edilebilmesine imkan tanımaktadır. Gerçekten de Yargıtay kararları da bu yöndedir.
Tazminat Davalarında Maluliyet Artışı Hakkında Yargıtay Kararları
Maluliyet Oranında Devamlı (Sürekli) Artış Yaşanması
Sağlık Kurulu tarafından verilen raporla bedensel zarar belirlenmiş olup, kesin rapor tarihinden başlayarak yasal süre geçmeden açılan davada zamanaşımından söz etmek mümkün değildir. Sağlık Kurulu tarafından verilen 18.07.1978 günlü raporla davacının %29 beden gücünü kaybettiği kesinlikle tespit edilmiş bulunmaktadır. Dosyada mevcut bütün raporların incelenmesinden de anlaşılacağı üzere, davacının bedensel zararı 18.07.1978 günün kadar devamlı bir gelişim göstermiş ve ancak bu rapor tarihinde bedensel zarar kesinlikle belirlenebilmiştir. Bu bakımdan davacının kesin rapor tarihinden itibaren iki yıl geçmeden açtığı bu davada zamanaşımından söz etmek mümkün değildir. O halde mahkemece de benimsenen bu olgular karşısında işin esası incelenerek hüküm kurulması ancak anılan nedenlerle ve sonucu bakımından doğrudur. (4.HD 27.03.1981 996-4000)
Psikolojik Maluliyet Oranında Artış Meydana Gelmesi
Dava dilekçesinde, ameliyattan sonra davacıda davranış bozukluğu başladığı ve arttığı, çeşitli tarihlerde akıl hastanesinde tedavi gördüğü, psikoz durumunun arttığı ve vesayet altına alındığı, davayı da vasisinin açtığı anlatılmaktadır. Trafik kazası itibariyle ceza zamanaşımı süresi beş yıldır. Zararın gelişme gösterdiği durumlarda zamanaşımının başlangıcı olarak zararın geliştiği günün, sona erdiği günün, gelişen durumun öğrenildiği günün önemi vardır. Gelişen durum sürdükçe zamanaşımı işlemesi söz konusu olmaz. Zira zararın giderek artması söz konusudur. Somut olayda Adli Tıp Kurumu’nun raporunda; davacıda trafik kazası travması sonrasında gelişmiş ağır psikiyatrik bozukluk bulunduğu ve %100 oranında işgücü kaybı mevcut olduğu ve bu sakatlık durumunun trafik kazasıyla uygun illiyet bağı içinde olduğu belirtilmektedir. Bu rapor gözetildiğinde gelişen tıbbi zarar bulunduğundan sakatlık oranının (zarar miktarının) raporu öğrenme ile iki yıllık zamanaşımı süresinin (KTK 109/2) başlatılması gerekmektedir. Bu durumda ise zamanaşımının dava gününde dolmadığı belirgindir. İşin esası incelenerek varılacak uygun sonuç çevresinde bir karar verilmesi gerekirken mahkemece gelişen zarar bulunduğu gözetilmeksizin zamanaşımı nedeniyle davanın reddedilmesi bozmayı gerektirmiştir. (4.HD 19.06.2006 Tarih ve 2005/9285 E. ve 2006/7428 K.)
2011 yılında iş kazası geçirdim. 2012 de biten davada maddi ve manevi tazminat aldım ama şimdi maluliyet oranım arttı. hastane raporum da var bu konuda. tekrar dava açabilir miyim? ekonomik durumum da yok adli yardım talepli açsam davam kabul edilir mi?
Kazadan yıllar geçse de tekrar başvuru yapabilir miyiz
Evet. Maluliyet artışının öğrenilmesi ile zamanaşımı tekrar başlar.
2008 de iş kazası Yüksekten düşme sonucu 2013te iş göremezlik geliri bağlandı kontrol süresi 2015 ve maddi manevi tazminat kazanma tarihi 2018 şuan maluliyet arttı tekrardan dava açabilirmiyiz
Maluliyet artışının iş kazası ile ilgili olması mı gerekiyor
2007 yılında kardeşim trafik kazası geçirdi.
Vücudunda kemik kırıkları oluştu kalıcı platinler takıldı ve beyin kanaması geçirdi aynı yıl dava açtık maluliyet raporu takılan platinlerden dolayı %11 çıktı.Buna istinaden 2009 yılında ödeme aldık şimdi size sormak istediğim takılan platinlerden bir tanesi eğrildi ve şuan kolunu çalıştırmıyor Dr ile göşmemiz de eğrilen platinin değişmesi mümkün olmadığı söylendi.Ayrica maluliyet raporunun artacağı bilgisini aldık. Ayrica geçirmiş olduğu beyin kanamasından dolayı davranış bozuklukları meydana geldi ve yaklaşık olarak 6 aydan itibaren psikiyatri tedavi görüyor. Tekrar uygun raporu alırsak dava açtığımızda zaman aşımı süresi dolmuş mudur cevaplarsanız sevinirim iyi çalışmalar