
Samsun Ağır Ceza Mahkemelerinde görülen davalardan olan cinsel istismarda mağdur beyanı yargılama için önemli hususlardan biridir. Özellikle de taraflar arasında husumet bulunup bulunmadığı hususu mağdur beyanının mahkeme tarafından dikkate alınıp alınmayacağı hususunu etkileyecektir. Gerçekten de emsal Yargıtay kararları incelenecek olduğunda mağdur tarafından katılana iftira atılmasını gerektirecek bir husumet bulunup bulunmaması dikkate alınmaktadır.
Yargıtay kararlarında dikkat edilen hususlardan bir diğeri ise cinsel istismar davalarında mağdur beyanı için etkileyici olan husumetin mağdur veya ailesi tarafından bu tür ağır bir suçlamayı yapmaya yetecek düzeyde olup olmadığıdır. Bu sebeple şüpheli veya sanık tarafından bu tür bir savunma ileri sürülmeden önce bir Samsun Ceza Davası Avukatı ile görüşülmesinde fayda vardır.
Cinsel İstismarda Mağdur Beyanı Tek Başına Yeterli mi?
Çocuğun cinsel istismarı suçu olarak da bilinen cinsel istismarda mağdur beyanı davaya bakan mahkeme heyetinin önemli olarak gördüğü delillerdendir. Zira bu tür suçlar tarafların yalnız kaldığı, ekseriyetle üçüncü kişilerin olmadığı ortamlarda işlendiği iddia edilir. Bu sebeple de cinsel istismarda mağdur beyanı dışında, özellikle tanık beyanı gibi bir delilin olması pek de mümkün değildir. Hal böyleyken cinsel istismarda mağdur beyanı kuvvetli bir delildir.
Ancak cinsel suçlarda mağdur beyanının hükme esas alınmadığı durumlarda olmaktadır. Bu halin gerçekleşmesi için cinsel istismar savunma dilekçesi ve duruşmada yapılan sözlü savunmanın mağdur beyanlarının gerçeği yansıtmadığı yönünde yapılması gerekir. Bunu sağlamak için de deneyimli bir ceza davası avukatından yardım alınması oldukça önemlidir.
Cinsel Suçlarda Sadece Mağdur Beyanıyla Ceza Verilir mi? (Yargıtay Kararları)
5237 sayılı Türk Ceza Kanununda yer alan suçlar içerisinde ceza miktarı en yüksek olan suçlardan biri çocuğun cinsel istismarı suçudur. Yasada öngörülen ceza miktarının yüksek olması sebebiyle Yargıtay sadece mağdur beyanıyla ceza verilmesini yeterli görmemektedir. Cinsel istismarda mağdur beyanı beraberinde ilave deliller ile de desteklenmelidir.
Yargıtay’ın cinsel suçlarda sadece mağdur beyanıyla ceza verilmesine izin vermemesi savunma dilekçesi hazırlanırken sanığın elini güçlendirmektedir. Savunma hazırlanırken tüm aşamalarda verilen mağdur beyanlarının tek tek incelenmesi ve bir çelişki durumunun olup olmadığı incelenmelidir. Cinsel istismarda mağdur beyanı içerisinde aşağıdaki hallerin mevcut olması halinde Samsun Ağır Ceza Mahkemesi tarafından mağdur beyanı hükme esas alınmamalıdır.
Mağdurun Çelişkili Beyanları
Yargılamada mağdurun çelişkili beyanları olması durumunda Yargıtay bu beyanların hükme esas alınmasını hukuka aykırı görmektedir. Özellikle Yargıtay 14. Ceza Dairesi’nin 02.04.2019 tarihli 2018/7784 Esas ve 2019/8658 Karar sayılı kararında bu durum açıkça ifade edilmiştir. Karara göre cinsel istismarda mağdur beyanı eğer çelişkili ve ayrıntı içermiyorsa güvenilir delil olma vasfını yitirmiş olacaktır.
Taraflar Arasında Husumet Bulunması
Taraflar arasında husumet bulunması durumunda mağdur tarafından sanığa kızması ve iftira atılması sıklıkla karşılaşılan bir durumdur. Yargıtay 14. Ceza Dairesi’nin 14.01.2020 tarihli, 2019/4645 Esas ve 2020/381 Karar sayılı kararında bu durum açıklanmıştır. Bu sebeple taraflar arasında husumet bulunup bulunmadığı davaya bakan Samsun Ağır Ceza Mahkemesi hakimliği tarafından araştırılması gerekilen bir husustur.
Cinsel İstismarda Delil Yetersizliği
Cinsel istismarda mağdur beyanı eğer taraflar arasında husumet bulunuyorsa ya da mağdurun beyanları çelişki içeriyorsa bu hususların emsal Yargıtay kararlarında bir savunma argümanı olarak kabul edildiğini yazımızın giriş bölümünde ifade etmiştik. Gerçekten de pek çok olayda mağdur veya ailesi tarafından kavgalı oldukları tanıdıklarına ya da mağdurun eski sevgilisine bu tür iftiralar atılabilmektedir. Böyle bir durumda çocuğun cinsel istismarı suçu avukatı tarafından yapılması gereken şey tanık, yazışma, telefon kaydı ve sair deliller ile taraflar arasında bu tür bir husumetin bulunduğunu ya da mağdur beyanının çelişki içerdiğini ispat etmektir.
Husumet konusunun savunmada kullanılabileceği çoğu kez sanığın ya da yakınlarının aklına gelmemektedir. Hal böyle iken bu argümanın ileri sürülmesinde aslan payı dosyaya bakmakta olan avukata düşmektedir.
Çocuğun Cinsel İstismarında Delil Yetersizliğinden Beraat
Çocuğun cinsel istismarı suçunda sanığın cezalandırılması için yeterli olacak tanık beyanı, cinsel istismarda mağdur beyanı veya diğer deliller her türlü şüphe ve kuşkudan uzak olmalıdır. Bunun sağlanamadığı durumlarda çocuğun cinsel istismarında delil yetersizliğinden beraat kararı verilecektir. Daha net bir şekilde ifade etmek gerekirse Samsun Ağır Ceza Mahkemesi önünde yargılanan sanığın cezalandırılması için her türlü şüpheden uzak ve kesin delillerin bulunması gerekir. Çelişki içeren delillerin yargılamaya yapan Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı tarafından dikkate alınmaması gerekmektedir.
Bu sebeple cinsel istismarda savunma yapan avukat dosyadaki delil durumunu iyi bir şekilde değerlendirmelidir. Delillerin sanığın cezalandırılmasına yeterli seviyede olmaması durumunda bunu mahkemeye izah etmelidir.
Çocuğun cinsel istismarı suçunda avukat savunması yapılırken dikkat edilmesi gereken bir diğer husus da varlığı iddia edilen husumetin bu tür bir suçlamayı yapmaya yeter büyüklükte olmasıdır. Gerçekten de kendisine istismarda yani cinsel bir saldırıda bulunulduğu iddiasında olan çocuk bu tür bir durumu kendine yakıştırarak ciddi bir manevi yıpranmayı göze almaktadır. Bu tür bir yıpranmayı göze almak için de büyük bir husumetin varlığı gerekir. Bu yüzden husumet varlığı sebebiyle çocuğun cinsel istismarı suçunda husumet varlığı önemli bir durumdur.
Cinsel Suçlarda Tanık Beyanı
Çocuğun cinsel istismarı suçunda tanık beyanı genellikle rastlanılan bir durum değildir. Zira suçun ekseriyetle taraflar yalnızken işlendiği ileri sürülür. Ancak mağdur veya mağdurun ailesiyle sanık arasında bir husumet bulunduğuna ilişkin tanık görgüsü ve buna bağlı olarak beyanı da bulunabilir. Çünkü tarafların sözlü ya da fiziksel kavgalarına pek tabi başkalarının şahitlik etmesi mümkündür. Bu tür bir kavgaya şahit eden kimsenin yargılamanın her aşamasında (savcılık soruşturması ya da ağır ceza davası) beyanına başvurulması gerekir.
Taraflar arasında husumet bulunduğuna şahitlik eden kimsenin beyanı mahkeme hakimi tarafından dinlenilmek zorundadır. Aksi halde dosyanın Samsun Bölge Adliye Mahkemesi ya da Yargıtay tarafından bozulması gerekir. Savunma argümanları dikkate alınmayan sanığın adil yargılanma hakkı ihlal edilmiş olur.
Samsun’da Cinsel İstismarda Beraat Edenler Hakkında Yargıtay Kararları
Samsun Ağır Ceza Mahkemelerinde yapılan yargılama sonucunda cinsel istismarda Yargıtay aşamasında beraat edilmesi de mümkündür. Gerçekten de ilk derece mahkemesi ve bölge adliye mahkemesi aşamasında ceza alan kimselerin daha sonra Yargıtay aşamasında lehlerine beraat kararı verilmesi de sıklıkla karşılaşılan bir durumdur. Böyle bir durumla karşılaşan kimsenin henüz bir avukatı bulunmuyorsa en azından Yargıtay aşamasında özel bir avukat ile yola devam edilmesi faydalı olacaktır. Bu sayede Yargıtay tarafından dikkat edilen ve sanığın beraatine karar verilmesini sağlayan hususlar da göz önüne alınacaktır.
Özellikle çocuğun cinsel istismarı suçunun sanık ve şüphelilerinin yargılama aşamasında cezaevlerinde bulunması sebebiyle özel olarak tutulan avukatın bir diğer yararı da sanıkla sıklıkla cezaevinde görüşme yaparak yargılama sürecini birlikte yürütecek olmasıdır. Bu durumun sağlanması halinde ise cinsel istismarda mağdur beyanı da dahil olmak üzere sanık aleyhine olan tüm delillerin teker teker çürütülerek etkin bir savunma yapılmış olur. Cinsel istismar suçlarının özel görünüş biçimlerinin cezalandırılması da daha ağır koşullara bağlanmıştır.