Ceza Davasında Tanık

19.08.2020
2.261
Ceza Davasında Tanık

Ceza davasında tanık yargılamanın seyrini etkileyecek en önemli delillerden biridir. Ancak sözlü beyanla yapılabilen tanıklıkta mahkemenin kendisine başvurduğu kimse; duyu organları ile sahip olduğu bilgileri sözlü olarak ifade etmelidir. Yazılı bir dilekçe ile tanıklık yapılması mümkün değildir. Bazı durumlarda tanığın somut olayı birebir yaşamamış olması da mümkündür. Yani kişi başkasından duyduğu bilgiler ile tanıklık yapabilir. Bu durumda beyanının hükme olan etkisi daha az olacaktır. Ceza davasında tanık dinletme sıklıkla başvurulan bir yöntemdir. Hem kovuşturma aşamasında hem de soruşturma aşamasında kişinin beyanına başvurulabilir. Yargılama esnasında müşteki sıfatıyla katılan da sanık ya da şüpheli de kendi tanıklarını gösterebilir. Önemle belirtilmesi gereken bir husus da tanıkların istisnai haller haricinde yeminli dinlendiğidir.

Tanığın Duruşmaya Zorla Getirilmesi

Ceza davasında tanık duruşmaya gelmeye zorlanabilir. Zira tanığın duruşmada hazır bulunması zorunluluktur. Görüşüne başvurulan tanıklar çağrı kağıdı ile duruşmaya davet edilir. Duruşmaya davet edilmesine karşın gelmeyen tanıklar hakkında zorla getirme hükümleri uygulanır. Tanığın zorla getirilmesi kararını ancak hakim ya da Cumhuriyet savcısı verebilir. Yani polisin herhangi bir ceza uygulama yetkisi ve imkanı bulunmamaktadır.

Duruşmaya zorla getirilen tanık, zorla getirme ile alakalı giderleri de ödemekle yükümlü olur. Kanun koyucu bu düzenleme ile bir kamu görevi icra eden tanığın duruşmaya keyfi olarak katılmamasını da engellemek istemektedir. Gerçekten de zorla getirme kurumunun uygulanmaya başlanması ile birlikte ceza davalarında duruşmalara tanık katılımı artış göstermiştir.

Tanık yemin ederken ayağa kalkılır mı?

Tanığın yemin ettiği sırada herkesin ayağa kalkması CMK 55/2 uyarınca kanuni bir zorunluluktur.

Ceza Davalarında Tanıklıktan Çekinme

Kural olarak herkes tanıklık yapabilir. Sanığın çocukları, akıl hastası kişiler, mağdurun yakınları ve suç ortakları dahi tanık olabilir. Fakat bu kimseler CMK 50/1-C fıkrası uyarınca yeminsiz dinlenirler. Herkesin tanık olabileceğinden bahsetmiştik ancak bu durumun bazı istisnaları bulunur.

  • Avukatlar, stajyerleri ve yardımcıları,
  • Doktorlar, diş doktorları ve eczacılar ile bu kimselerin yardımcıları,
  • Mali müşavirler,
  • Şüpheli ya da sanığın nişanlısı,
  • Boşanılmış olsa dahi eş,
  • Şüpheli ya da sanığın kan ve kayın hısımları (üçüncü derece kan, ikinci derece kayın)
  • Evlatlıklar

Sayılan kimselerin tanıklığına başvurulan hallerde kendilerinin ve sanığın rızası olmadan mahkeme bu kimselere başvuramayacaktır.  Ancak Avukatlar; sanığın rızası olsa dahi somut olaya tanıklık yapmaktan çekinebilirler.

Tanığın Yemin Etmesi

Uygulamada tüm tanıklara huzurda beyan vermeden önce tanıklık yemini yaptırılması esastır. Soruşturma evresinde Cumhuriyet Savcısı, kovuşturma evresinde ise ceza davasına bakan hakim tarafından tanığa yemin yaptırılabilir. Kendisinden yemin istenilmesine rağmen yemin etmeyen tanık hakkında hem tanıklık giderlerini ödemesine hem de disiplin hapsi uygulanabilir. Disiplin hapsi ancak hakim tarafından uygulanır ve yemin etmeyen tanığın üç aya kadar hapis cezası alması anlamına gelir. Ancak tanık yemin etmeye karar verirse söz konusu ceza uygulanmaz. Bazı tanıkların yemin etmesine ise gerek yoktur.

  • Dinlenme esnasında 15 yaşını doldurmamış olanlar,
  • Ayırt etme gücünü sahip olmayanlar,
  • Suç ortakları,

Tanıklıktan çekinme hakkı olanların yemin edip etmemesine ilişkin durum ise davaya bakan hakimce değerlendirilir.

Ziyaretçi Yorumları

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.