Kadınlık görevini yerine getirmeme boşanma sebebidir. Evlilik birliğinin kendisine yüklediği sorumlulukları yerine getirmeyen kadın ya da erkek aleyhinde açılacak boşanma davası son dönemde en sık başvurulan Samsun boşanma davası türlerinden biridir. Gerçekten de evlilik birliği hem kadına hem de erkeğe bir takım sorumluluklar yüklemektedir. Bu sorumluluklar örf, adet ve gelenekler ile belirlenebileceği gibi değişen toplum yapısı ve her ailenin içerisinde bulunduğu mevcut duruma göre de şekillenebilir. Sorumluluklarına uygun davranmayarak evlilik birliğinin artık sürdürülemez noktaya gelmesine sebebiyet veren tarafa karşı mağdur olan tarafça boşanma davası açılabilecektir. Elbette her menfi davranış boşanma kararı verilmesine sebep olmayacaktır. Samsun Aile Mahkemelerinde açılacak davada davacı ve davalı tarafın kendisini bir Samsun Boşanma Avukatı ile temsil ettirmesi faydalı olacaktır.
Kadınlık Görevini Yerine Getirmeme Boşanma Halleri
Kadınlık görevini yerine getirmediği gerekçesi ile boşanma davası açılabilmesi için o eşe yüklenmiş olan sorumluluğun ne olduğunun da tespit edilmesi gerekir. Ancak bu sayede eşin sorumluluğunu yerine getirmediğinden bahsedebilmek mümkün olacaktır. Bu tespitin yapılmasında yerel gelenekler esas alınabileceği gibi çiftlerin kendi aralarındaki anlaşmalar da dikkate alınabilir. Toplumumuzda esas kabul edilen küçük çocuğun bakımı ile annenin ilgilenmesi, evin geçimini erkeğin sağlamasıdır. Yine güncel Yargıtay kararları takip edilerek erkeğe ve kadına yüklenebilecek sorumluluklar ve bu sorumlulukların ne şekilde ihlal edilebileceği tespit edilebilecektir. Bu sorumlulukların yerine getirilmediğinin ispatı da oldukça önemlidir. Zira Samsun’da boşanma davası açan taraf; dava dilekçesinde dayandığı iddiaları ispat etmekle mükelleftir. Aksi halde desteklenmeyen iddialarının Samsun Aile Mahkemelerince bir boşanma gerekçesi kabul edilmeyeceği aşikardır.
Kadınlık Görevini Yerine Getirmeyen Eşe Karşı Tazminat Davası
Türk Borçlar Kanunu ve Türk Medeni Kanununda yer alan hükümler uyarınca üzerine yüklenen sorumluluğu yerine getirmemesi sonucunda diğer eşin maddi ya da manevi olarak zarar uğramasına sebebiyet veren eş diğer eşe bir tazminat ödemek zorunluluğu altına girecektir. Bu tazminatın miktarını boşanma davasına bakan hakim belirler. Tazminat talebine boşanma dava dilekçesinde yer verilmemesi halinde ise ayrı bir tazminat davası da açılabilir.
Boşanma davalarında tazminata hükmedilebilmesi için bir zarar şartı aranmaktadır. Bazı Yargıtay kararlarında da eşin üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmemiş olması tazminata hükmedilmesi için yeterli görülmemiş olup zararın ortaya çıkması da aranmıştır.
Emsal nitelikte bir Yargıtay kararında durum şu şekilde izah edilmiştir; Gerçekleşen ve mahkemecede kabul olunan boşanmaya sebebiyet veren olaylara göre davalı kadının evlilik birliğinin kendisine yüklediği sorumlulukları yerine getirmediği ispatlanmış olup, boşanmaya sebep olan olaylarda davalı kadın tamamen kusurludur. Ne var ki salt evlilik birliğinden kaynaklanan görevlerini yerine getirmeme ve bu görevlerden kaçınma kişilik haklarına saldırı teşkil etmez. Türk Medeni Kanun’un 174/2. maddesi koşulları davacı erkek lehine gerçekleşmemiştir. O halde davalı erkeğin manevi tazminat isteğinin reddine karar verilecek yerde yazılı şekilde isteğin kabulü doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
